Kuzey tarafı olarak adlandırılan mahalle için bir logo tasarımına davet edilmiştim ve bir mahallenin logosu olmasının aptalca olduğunu düşündüm. | TED | كنت مدعوة لأصمم شعارا لهذا الحي الذي يدعى الحي الشمالي وكنت أعتقد أنه من السخافة أن يكون هنالك شعار لحي معين |
Olayın çarpıcı yönüyse, dedektif Kang'in kesici alet fobisi olarak adlandırılan hastalığının olmasıydı. | Open Subtitles | الأكثر غرابة هو المحقق كانج لديه مرض يدعى الخوف الشديد من الأشياء المدببة |
Bu dilek kutusu olarak adlandırılan bir geri bildirim kutusu. | TED | هذا هو صندوق الملاحظات يسمى بصندوق العريضة. |
Böylece bir yarışma için anatomiye çalışırken kronik yara diye adlandırılan bir konuya rastladım. | TED | لذلك بينما كنت أدرس علم التشريح من أجل المنافسة، تطرقت لموضوع يسمى الجروح المزمنة. |
Bu, davranışsal izleme olarak adlandırılan günümüz İnternet'inin fenomenidir. ve bu çok büyük bir meseledir. | TED | إنها ظاهرة على شبكة الإنترنيت اليوم تدعى التعقب السلوكي، وهي مجال ربحي ضخم جدا. |
Maddenin, "tam akışkan" olarak adlandırılan yeni bir haline girer. | TED | انها تدخل حاله جديده تسمى السائل الهلامي |
Bir progeria hücresi öte yandan progerin olarak adlandırılan bu zehirli protein yüzünden bu yumrulara ve şişliklere sahiptir. | TED | خلية مرض الشيخوخة المبكرة، من ناحية أخرى، بسبب هذا البروتين السام الذي يدعى بروجيرين لديها هذه الكتل والمطبات . |
Drogue(denge) paraşütü olarak adlandırılan bir şeyi kullanarak dengede tutunmaya çalıştım. | TED | وما أردنا تجربته هو استعمال شيء يدعى مرساة مظلة، وقد كانت موجودةً لحفظ توازني. |
Ve nihayetinde organizasyonu da thruscenium diye adlandırılan ön sahne ve çıkıntı sahne arasında melez bir biçime sabitlemek zorunda kaldılar. | TED | وفي النهاية كان عليهم أن يجمدوا نظامهم على شيء يدعى ثروسينيوم فاسد. |
Bu ayını kakasında bir hafta bekledikten sonra oluşan, tririgbosum diye adlandırılan bir sporocarp. | Open Subtitles | إنه سكور كارب يدعى تيبروكومبسم بعد اسبوع أمضاها في مؤخرة الدب |
bu akşam, Korsan Adası olarak adlandırılan yere gideceğiz. | Open Subtitles | الليله نحن ذاهبون لمكان يدعى جزيرة القرصان |
Bu karışıma su eklendiğinde, çimento bir macun oluşturur ve agregatları kaplar, hidrasyon olarak adlandırılan kimyasal reaksiyonla hızla sertleşir. | TED | عندما يضاف الماء لهذا الخليط، يشكل الإسمنت عجينة تغطي الركام تتصلب بسرعة من خلال تفاعل كيميائي يسمى الترطيب. |
Ve, bu geniş ölçekli geometriye ek olarak, animasyon da yapılabilen "yeri değiştirilmiş haritalar" olarak adlandırılan bir seri yaratmak için bütün bu detayları da kullandılar. | TED | وإضافة للهندسة ذات النطاق الخشن، لقد أستخدموا كل تلك التفاصيل لصنع مجموعة لما يسمى خرائط الإحلال التي تتحرك أيضاً. |
Hareketli köprü veya köpek olarak adlandırılan kısmı harekete geçirir. | TED | إنّه يقوم بتشغيل ما يسمى الجسر الطنّان، أو الكلب. |
Cinsel taciz olarak adlandırılan eylemlerimin amacı... seksle alakalı değildi. | Open Subtitles | ما يسمى بالتحرش الجنسى لم يكن بسبب الافعال الجنسية |
Steve Jobs: Ve biz çoklu-dokunmatik diye adlandırılan yeni bir teknoloji icat ettik. | TED | ستيف جوبز: ونحن قد اخترعنا تقنية جديدة تدعى اللمس المتعدد. |
Ve bir süredir Pentekostal pedagoji olarak adlandırılan bu fikri şekillendirmeye çalışıyorum. | TED | وأنا أشتغل على صياغة فكرة تدعى البيداغوجيا العَنصَرية. |
Mum yazıcısı olarak adlandırılan yeni bir yazıcıdan geçırırsınız bu kağıdı | TED | نضعه في نوع جديد من الطابعات تدعى طابعات الشمع. |
Bugünlerde yeşil diye adlandırılan pek çok şey var. | TED | هنالك الكثير من الأشياء تسمى الآن خضراء. |
BiDil diye adlandırılan bu ilaç, Afro-Amerikan hastalarda kalp yetmezliğini tedavi etmektedir. | TED | إنها حبوب أو أقراص تسمى بيديل لمعالجة قصور القلب للمرضى الأمريكين من أصول أفريقية. |
Beton, agrega olarak adlandırılan kaba taş ve kum parçacıklarının, toz hâline getirilmiş kil ve kireç taşı karışımının birleşimi olan çimento ile karıştırılmasıdır. | TED | الخرسانة عبارة عن خليط من الحجر الخشن وحبيبات رملية، تسمى الركام، تمزج مع الإسمنت، مسحوق من الطين والجير. |