| Belki... Size buzlu çay ikram etmeyi önererek affınızı talep etmeye başlayabilirim. | Open Subtitles | ربّما يمكنني ان أبدأ في الحصول على عفوك بتقديم كأس شاي مثلّج |
| Hasta o. Çok hasta. affınızı diliyoruz. | Open Subtitles | إنها مريضة, إنها مريضة جداً نحن نستجدي عفوك |
| Eğer öyle yaptıysam, affınızı dilerim. | Open Subtitles | ولو كنت فعلت فإني أستميحك عذراً |
| affınızı diliyorum | Open Subtitles | أستميحك المغفرة |
| affınızı istemedim. | Open Subtitles | لا اريد مغفرتك |
| affınızı diliyorum. | Open Subtitles | أتوسل مغفرتك. |
| affınızı istirham ediyorum, Majesteleri! | Open Subtitles | ألتمس عفوكِ يا صاحبة الجلالة |
| Haddimi aştım, ...sizden affınızı diliyorum. | Open Subtitles | كنت خارج عن طوري وانا أطلب عفوك |
| Haklısınız, Kutsal Babamız. affınızı diliyorum. | Open Subtitles | أنت محق، وأنا بكلّ تواضع أطلب عفوك |
| Bunun için affınızı istiyorum efendim. | Open Subtitles | لذلك، أنا التمس عفوك سيدى، و... |
| affınızı dilemek için iş işten çok mu geçti? | Open Subtitles | هل الوقت متأخر على عفوك ؟ |
| affınızı diliyorum, efendim. | Open Subtitles | أستميحك عذرًا سيدي |
| Ama affınızı rica ediyorum. | Open Subtitles | ! أستميحك عذراً؟ |
| affınızı dilerim. | Open Subtitles | أستميحك عذراً |
| affınızı hak etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستحق و لا أطلب عفوكِ |
| affınızı diliyorum. | Open Subtitles | أتوسل عفوكِ. |