"affedilmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • المغفرة
        
    • الغفران
        
    • غفران
        
    • ليغفر
        
    • المغفره
        
    • المسامحة
        
    • يُغفر
        
    • مغفرة
        
    Geçmişim... birkaç yanlışlıkla karmakarışık oldu. Bir gün affedilmek için dua ediyorum. Open Subtitles كان ماضي حافلًا بالأخطاء وآمل أن أنال المغفرة ذات يوم
    Bu yüzden onun ayaklarına kapanıp, affedilmek için dileneceksin. Open Subtitles لهذا ستمتثلين تحت قدميها و تطلبين المغفرة
    Ayrıca affedilmek ve hiç sevmediğim düşmanlarıma bile borcumu ödemek. Open Subtitles ولكن أيضا الغفران والتكفبر حتى بين أصغر أعدائي
    affedilmek istiyorsan, bunu oğlundan ve kendinden samimi şekilde istemen gerek. Open Subtitles لو اردتى الغفران يجب ان تكونى راغبة فى طلبه من ابنك و من نفسك
    Kural 18: İzin istemektense, affedilmek için çabala. Open Subtitles رقم 18, من الأفضل أن تسعى وراء المغفرة على أن تطلب الإذن
    Dediklerine göre tek seçeneğimiz affedilmek için yalvarmakmış, sabah olunca kimseye merhamet edilmeyecekmiş. Open Subtitles أنهم يقولون خيارنا الوحيد , لنصلي من أجل المغفرة في الصباح سيظهرون لا رحمة
    Burada azıcık da olsa affedilmek için ne yapmak gerek? Open Subtitles ما الذي يتعيّن أن يعانيه المرء لينعم بقليل من المغفرة في هذه الأنحاء؟
    affedilmek ve sana iyi davranmak istiyor. Open Subtitles انه يريد المغفرة انه يريد ان يفعل شيئا جيداً لك
    Hak ettiğindem fazla fazla nefret yok... sadece affedilmek istiyorum. Open Subtitles لا أثر للكراهية انني استحق، المغفرة فقط.
    Ölmeden önce seni affetmem gerekiyor ama affedilmek istemeyen bir insanı affedemem. Open Subtitles أحتاج لغفرانك قبل أن أموت... لكني لا أستطيع الغفران لشخص ما.. لم يطلب المغفرة
    Sadece affedilmek istiyor. Bunu nesi bu kadar ters? Open Subtitles هو فقط يريد بعض من الغفران ما هو العيب من ذالك؟
    affedilmek istemiyorum sadece rahatlamak istiyorum. Open Subtitles أنا لا أبحث عن الغفران لكنني أبحث عن الراحة فقط
    Anladım, ve affedilmek için dua ediyorum. Open Subtitles الآن أعرف, لذا أصلي من أجل الغفران
    ..o aslında, affedilmek istemişti. Open Subtitles "هو أنه أراد الغفران" "لهذا أعد شريط تسجيلي"
    affedilmek için aradığınız şey nedir? Open Subtitles أي أسلوب غفران تطلبونه ؟
    Bu arada affedilmek için günahının bağışlanmasını istemek zorundasın göt herif. Open Subtitles بالمناسبة عليك ان تسال عن حل ليغفر لك
    Hemen kiliseye gidip affedilmek için dua edeceksiniz... Open Subtitles سوف تذهب إلى الكنيسة هذا اليوم و تصلى من اجل المغفره.
    İhanetin yüzünden affedilmek için yalvaracaksın ve barış antlaşmasını reddedeceksin. Open Subtitles سوف تتوسل المسامحة على خيانتك وسوف تشجب اتفاق السلام هذا لن يحدث أبداً
    affedilmek için bir şeyler vermem gerek. Open Subtitles اريد ان اعيد شيئا قبل ان يُغفر لى.
    Ceza ve pişmanlık acı ve kurban edilme. Hepsi Tanrı tarafından affedilmek için. Open Subtitles الألم و التضحية لتستحققن مغفرة الرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more