Bana ve sevdiğim insanlara yaptıkların için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغفر لك للذي عملت لي. إلى الناس أحبّ. |
Anneme yaptıklarını affetmeyeceğim. Asla! | Open Subtitles | إننى لن أغفر له أبداً ما فعله بى و بأمى ، ابداً |
- Yapamam. Annem beni asla affetmeyecek. Ben de affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن تسامحني أبدا وأنا لا يمكنني أن أسامح نفسي أيضا |
Sahip olduğum tek şey annem. Bizimle kalsın diye onu getirmediğim için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أمّي هي كلّ ما لدي، ولن أسامح نفسي أبداً لعدم جلبها للعيش معنا |
Ben de o piçi yatağımıza aldığın için seni affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أسامحك أبداً على دعوة ذلك الحقير إلى فراشنا. |
Kendimi asla affetmeyeceğim. Siz tabii ki haklıydınız, bayım. | Open Subtitles | انا لن اسامح نفسى ابدا , بالطبع لقد كنت على حق يا سيدى. |
Mary'nin gerçek aşkının önüne çıktığım için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ما كنت أغفر لنفسى إذا وقفت فى طريق حب مارى الحقيقى. |
- Beni hiç affetmeyeceksin biliyorum. - Hayır, haklısın, affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأنت لم تغفري لي خطئي أنت على حق أنا لم أغفر لك |
Ve öyle bir insan olduğum için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أغفر لنفسي لذالك الشخص الذي كنت عليه. |
Onu vasiyetname için değil, Ölmeden önceki gece kulüpte Ruggles'ı çağırıp benimle konuşmadığı için, affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغفر له لعدم كتابة وصية , لأستدعاء راغلز لعدم الكلام إلي في النادي الليلة قبل وفاته |
Eğer iyi bir rol vermezse Allah şahidimdir, yönetmeni affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسامح المخرج إذا لم يعطني دوراً مهماً |
Ellerimde ağabeyinizin kanı var... bu yüzden, kendimi hiç affetmeyeceğim. | Open Subtitles | إن يدي ملطخة بدماء أخيك ولن أسامح نفسي أبداً على هذا |
Eğer bu uçuşu kaçırırsak, kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا ضيعت هذه الرحلة، فلن أسامح نفسي أبدا |
Ama şimdi bunun farkındayım, kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني أرى الآن وربما لا أستطيع أن أسامح نفسي أبدا |
Bu kadar acımasız olabileceğini bilmiyordum. Bunun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك يمكن أن تكون قاسياً جداً لن أسامحك لأجل هذا أبداً |
Sana güvenebileceğimi sandım. Özellikle de şimdi. Bunun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكنني الإعتماد عليك لن أسامحك أبداً على ذلك |
Sanki bir şey olmamış gibi buraya gelip nasıl olduğumu sorduğun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | مثلما لن أسامحك فقط لأنكِ أتيتِ هنا لتسألي عن حالي |
Olanlar bir hataydı ve kendimi asla bir öğrenci fantezisinde kaybolup gittiğim için affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وانا لن اسامح نفسي ابداً. لكوني ضعت في مجرد خيالات مراهقة غبية |
Bir bilseydin peder ne zorluklar çektiğimi, ne kötülüklere dayandığımı o zaman beni affederdin, ama ben kendimi affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ايها الاب ان ادركت حجم الشر والحزن الذي قاسيته, لكنت غفرت لي ولن اغفر لنفسي |
Zor bir zamanda ülkemizi terketti, bu yüzden onu asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ، لقد ترك بلدنا في وقت حرج لأجل ذلك لن أسامحه أبداً |
Sizi affetmeyeceğim. Allah da affetmeyecek. | Open Subtitles | لن أسامحكِ على هذا، ولن يغفر لكِ الله أيضاً. |
Olanlar hakkında seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَغْفرَ لك ما حَدثتُ. |
Doğum günümde gönderdiği o iğrenç mektubu da asla affetmeyeceğim. Ne? | Open Subtitles | ولن أسامحها أبداً على الرسالة الحاقدة التي بعثتها في عيد ميلادي. |
Kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أكون أبداً قادرة على مسامحة نفسّي |
Sizi koruyacağım ama asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | .أنتم أبنائي سوف أحميكم .ولكني لن أسامحكم أبداً |
Bencil ve korkak da ve bu yaptığı şey için onu asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأناني وجبان وأنا لن اسامحه ابدا على هذا |
- Biliyorum, kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أعلم، ولن أُسامح نفسي |
11. sınıf, okul festivali O gün için seni asla affetmeyeceğim! | Open Subtitles | مهرجان المدرسة {\3cH4100FD}! {\3cH4905F6}سوف لن أُسامحك بشأن ذلك اليوم |