"afrodit" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفروديت
        
    • أفرودايت
        
    • افروديت
        
    • افرودايت
        
    • الأفروديت
        
    Afrodit bile yanında halt etmiş. Olimposlular ona gıpta etmeliler. Open Subtitles أكثر جمالاً من أفروديت نفسها الرياضيون يحسدونها
    Hoş bir teklif ama Afrodit'in Banyo Damlaları'yla gecikmiş bir randevum var. Open Subtitles هذا لطف شديد منك ولكن لدى موعد قد تأخرت عليه مع أملاح أفروديت للإستحمام
    O zaman beyzbol tanrıçası Afrodit hakkında yazdın. Open Subtitles لذا كنت كتبت عن أفروديت وكونه وقحة لعبة البيسبول.
    Hermes, Afrodit, Gaia, Selena, Areus, Zeus ve Kronos. Open Subtitles هيرميس ، أفرودايت جايا ، سيلين أيرز ، زيوس و كرونس
    Kızların bu dönemde bir idolleri yok. Bu grubun amacı öz-güçlendirme. Afrodit. Open Subtitles لا تملك الفتيات أمثلة يقتضين بها في هذه الأيام وإنما لديهم قوة الارادة كما هي أفرودايت وكليوبترا
    Poseidon onu baştan çıkardı. Afrodit tapınağında seviştiler. Open Subtitles ولقد أغواها بوسيدون ومارسوا الحب في معبد افروديت
    Afrodit Eskort'tan bir kızda bulundu. Open Subtitles ظهرت لدى فتاة من أفروديت إسكورت
    Ama Afrodit serisi güzellik ürünleri ile gerçekten yüzünüze bir ışıltı gelebilir. Open Subtitles لكنكِ ستجدين أنه خط أفروديت... من منتجات التجميل يمكنه حقاً أن يعطيك التوهج.
    Belki de Afrodit Eskort Servisi sahte bağışçıların paralarının geldiği yerdir. Open Subtitles "لذا فربما "أفروديت لخدمة المرافقة هي مصدر النقود التي يدفع منها لمتبرعينه المزيفيّن
    Amerikalı Afrodit... Open Subtitles "أفروديت = إله الحٌب عن الإغريق" الأمريكية.
    "Aziz Afrodit'in Nemlendirici Banyo Damlaları." Open Subtitles "أملاح أفروديت العظيمه المرطبه لحوض اللإستحمام.
    Derler ki aşk tanrıçası Afrodit'in göğsünden esinlenilmiş. Open Subtitles الذي يُقال أنه تم إعداده أصلاً " من الثدي الفعلي لـ " أفروديت آلهة الحب
    Yolcuların iyi vakit geçirmesi için, çiçeklerle kaplı bir dolaşma alanı, korunaklı bir yüzme havuzu, sıcak su servisli bir hamam, kitap ve heykel dolu bir kitaplık, bir Afrodit tapınağı ve bir cimnastik salonu bulundurulacak. TED أما من أجل متعة الركاب، كان من المفترض أن تُزَود السفينة بمتنزهٍ مليء بالورود، ومسبحٍ مغطّى، وحمامِ ماءٍ ساخن، ومكتبةٍ مليئةٍ بالكتب والتماثيل، ومعبدٍ للآلهة "أفروديت" ونادٍ رياضي.
    Ceza olarak, Afrodit onları rahatsız edici bir koku ile lanetlemiş, ancak bu, Jason'ın kraliçeyle ikiz çocuk sahibi olmasını engellememişti. TED فأنزلت الإلهة أفروديت اللعنة عليهم وصِرنَ برائحة كريهة، كعقابٍ على فعلتهم... ولكنّ هذا لم يعُق جاسون أن يكون أبًا لتوأم من الملكة.
    Sanırım Afrodit'e demek istediniz. Ben bir fark görmüyorum. Open Subtitles إنك تغريني، سيـادتك " بالتأكيد تقصد، إلى " أفرودايت
    "Diana'ı yolda kaybetmiş olabilirsin ama... bak "hendekte bir Afrodit var" Open Subtitles لربما فقدت (دايانا) على الطريق السريع لكن ، إنظر ، هناك (أفرودايت) فى خندق"
    Hermes oldu Merkür, Afrodit oldu Venüs, Gaya oldu Zemi (dünya), Selena oldu Luna (ay)... Open Subtitles الآن ، دعنا نري هيرميس) أصبح عطارد) أفرودايت) أصبح الزهرة)
    Afrodit'e selam olsun! Dayanılmaz bir ukala mıyım? Open Subtitles السلام، اوه افروديت هل انا اتحذلق بشكل لا يطاق ؟
    Yarın beni korulukta bekle. Afrodit heykelinin hemen yanında. - Saat kaçta? Open Subtitles غدا سوف انتظر في الغابة، قرب تمثال افروديت
    Buna bak... Afrodit'in karaya geldiği deniz kabuğunun bir parçası. Open Subtitles انظريلهذا,قطعةمنوعاء" افروديت"وُجدتعلي اليابسة.
    Afrodit'in, bilmiyorsanız söyleyim, o bir kadın, insan gözünde ateş yakarak görmemizi sağladığına inanılıyordu. Open Subtitles لقد اعتقد أن (افرودايت) إمرأة. في حالة لم تعلم . شكلت العين البشرية ووضعت نيران عليها
    Gorgons'ın kanıyla yaraları iyileştirirdi ya da belki Afrodit veya Artemis ya da başka bir saçmalığa! Open Subtitles الذى يشفى الجراح بدماء (جوردونز) أو (الأفروديت) أو الإله (أرتميس) أوأيمن هذهالخرافات!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more