Tetiği çeken bendim ama ahlaki açıdan sorumluluk bende değildi. | Open Subtitles | كان إصبعي الذي سحب الزناد لكن أخلاقياً أنا غير مسئول |
Kuzgunlar ahlaki açıdan tarafsızdırlar uyarıya takılacak kadar kötü değillerdir. | Open Subtitles | والغربان محايدة أخلاقياً, فهي ليست .. فاسدة بما فيه الكفاية لتنشيط تعويذة الدفاع |
Kendini ahlaki açıdan benden üstün görerek rahatlatıyorsun, ama değilsin. | Open Subtitles | أنت تريح نفسك بأن تتخيل أنك متفوق أخلاقياً بالنسبة لي, ولكنك لست كذلك |
Fakat ilk önceleri, komik hale gelmesinden çok önce, bu ahlaki açıdan çok problemli birşey olarak görüldü. | TED | لكن في البداية, كانت تعتبر كمشكلة أخلاقية جداً قبل أن تصبح مضحكة بوقت طويل |
Toplum bu tür faaliyetleri ahlaki açıdan kınamaktadır. | Open Subtitles | وقد أدان المجتمع بقوه مثل هذه الممارسات على أسس أخلاقية |
Artık ahlaki açıdan gözümde pek bir değer taşımıyorsun anne. | Open Subtitles | أنت لا تَمتلكُ المستوى الأخلاقي الأعلى أكثر، أمّ. |
Eğer hayvan gerçekten bunu istiyorsa ahlaki açıdan da yanlış olmaz bence, cidden. | Open Subtitles | لا اعتقد انه خطأ اخلاقياً لا اعتقد ذلك ما عدا ان الحيوان لن يريد فعل ذلك |
Ateş etmek ya da etmemeyi kapsayan ahlaki açıdan belirsiz durumlar için. | Open Subtitles | لحالات غامضة من الناحية الأخلاقية التي تشمل أكثر من تبادل لاطلاق النار أو عدم اطلاق النار |
Evrimin bizi yapmamız için donattığı her şeyi yapacak olursak cinayet ve yamyamlık ahlaki açıdan kabul edilebilir olurdu. | Open Subtitles | لو نفذنا فحسب ما هيأنا التطور للقيام به أياً يكن سيصير القتل وأكل لحوم البشر أمران مقبولان أخلاقياً |
Tüm partilerin neye ihtiyacı var ahlaki açıdan temiz, | Open Subtitles | ما يريده جميع الأطراف حل طاهر أخلاقياً |
ahlaki açıdan değil, estetik açıdan. | Open Subtitles | ليس أخلاقياً,لكن جمالياً |
Yok, ahlaki açıdan. Tabii ki yasal açıdan soruyorum. | Open Subtitles | أخلاقياً بالطبع قانونياً |
Yok, ahlaki açıdan. Tabii ki yasal açıdan soruyorum. | Open Subtitles | لا أخلاقياً ، بالطبع قانونياً |
Eğer bu olursa durmum bizim için aldatıcı bir hale geliyor demiştir. Ama tahminim öyle bir şekilde hareket ediyoruz ki insanlar ahlaki açıdan misyonumuza devam etmemizi ve kendimizi batırmamamızı istiyor. | TED | هل من المفترض أن يصرحوا بذلك , سوف يكون موقف محرج لنا . لكننا نفترض أننا نسير في طريق أن يحس الناس أنهم مُحفزين أخلاقياً (مقتنعين) لمواصلة مهمتنا , وليس أن نتراجع عنها. |
Onu uyandırmaya çalışmanın benim için ahlaki açıdan sorun teşkil ettiği kadar eminim. | Open Subtitles | متأكد كفاية كما أن لدي مشاكل أخلاقية جدية لمحاولة إيقاظه |
ahlaki açıdan bu davada çalışmaya itiraz ediyorum. | Open Subtitles | أعترض العمل على هذه القضية لاسباب أخلاقية |
Geçerli oylar, varlıklı yetişkinlere mahsus olduğu için ahlaki açıdan lekeli bir oylama. | Open Subtitles | التصويت مع وصمة أخلاقية بما ان التصويت محصور للكبار فقط |
İlk adımı sen at ki, ahlaki açıdan avantaj sende olsun. | Open Subtitles | قُومْي بالبادرةِ الأولى و سَيكونُ عِنْدَكَ المستوى الأخلاقي الأعلى. |
Yanlış bu. ahlaki açıdan da değil, geometrik açıdan yanlış. | Open Subtitles | انه خاطيء ، ليس اخلاقياً بل هندسياً |
Ama, ahlaki açıdan... | Open Subtitles | ولكن من الناحية الأخلاقية... |