Avukat tutacağım. aile dostumuz olan ünlü bir avukat var. | Open Subtitles | لكني قادر على جلب محامٍ ليساعد بذلك، ويوجد محامٍ شهير صديق للعائلة |
Aynı aile dostumuz beni yanına aldı. | Open Subtitles | وفي نفس صديق للعائلة أخذني في. |
''Amca'' dediğim aile dostumuz Balbir Singh Sodhi kendine ''vatansever'' diyen bir adam tarafından katledildi. | TED | (بالبير سينغ سودهي) كان صديق للعائلة ولقد كنت أدعوه "عمي" قُتل بواسطة رجل يُطلق على نفسه لقب "وطني" |
Kendisi bu akşam yemek yiyeceğim aile dostumuz. | Open Subtitles | إنه صديق العائلة الذي سأتناول معه طعام العشاء الليلة |
aile dostumuz. | Open Subtitles | أنه صديق العائلة |
Aslında,o bir aile dostumuz. | Open Subtitles | في الواقع، إنه صديق للعائلة |
aile dostumuz. | Open Subtitles | انه صديق للعائلة |
aile dostumuz olan yetenekli bir avukat. | Open Subtitles | محامي صديق للعائلة |
Evet, bir aile dostumuz. | Open Subtitles | نعم، صديق للعائلة |
Burada bir aile dostumuz vardı. | Open Subtitles | كان لدينا صديق للعائلة هنا |
O bir aile dostumuz, eşi komisyon üyesi, ve alkol ruhsatı duruşmamızın tarihini öne çekebilir. | Open Subtitles | لقد كان (غراهام فالكو) وهو صديق للعائلة وزوجته مفوضة البلدية ويمكنها أن تحرك طلب رخصة بيع الخمور |
aile dostumuz, Geo, Barga'daki bu villanın sahibi. | Open Subtitles | صديق للعائلة ، (جيو) لديه فيلا في (باركا) |
- Bir aile dostumuz. | Open Subtitles | - صديق للعائلة - |
Bir aile dostumuz. | Open Subtitles | فقط... هذا هو صديق للعائلة. |
O aile dostumuz, Reg. | Open Subtitles | -إنه صديق للعائلة يا (ريج ) |
Bir aile dostumuz. | Open Subtitles | إنه صديق العائلة. |
Hayır, ama o iyi biridir, eski bir aile dostumuz. | Open Subtitles | كلاّ، لكنه رائع، صديق العائلة |
Sadece aile dostumuz. | Open Subtitles | إنه صديق العائلة. |
Ve bu da aile dostumuz Ted. | Open Subtitles | (و صديق العائلة (تيد |