Yani, bunlar yalnızca aileleriyle birlikte uyuyan kişiler. | Open Subtitles | أعني، أن هؤلاء الناس ينامون حصرياً مع عائلاتهم |
- Koğuşlarda. Gardiyanlar aileleriyle birlikte burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | الثكنات العسكريّة، الحرّاس كانوا يعيشوا هنا مع عائلاتهم. |
- Koğuşlarda. Gardiyanlar aileleriyle birlikte burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | الثكنات العسكريّة، الحرّاس كانوا يعيشوا هنا مع عائلاتهم. |
Düşüncelerim kurbanların aileleriyle birlikte. | Open Subtitles | "أفكاري مع عوائل الضحايا" |
aileleriyle birlikte olmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا مع عائلاتهم. |
Coulson'ın güç sahibi evcil hayvanı, kendilerini aileleriyle birlikte S.H.I.E.L.D.'a adamış yedi ajanımızı öldürmeye çalıştı ve sen kalkıp ikisinin aynı şey olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | حيوان (كولسون) المدلل القوي ... حاول قتل سبعة من عملائنا و خصص عملاء (شيلد) مع عائلاتهم |