"ailemizle" - Translation from Turkish to Arabic

    • عائلتنا
        
    • عائلاتنا
        
    • بعائلتنا
        
    • مع والدينا
        
    Günde 12, 15 saat ekrana yapışıp kalmak yerine, yeni ailemizle bu küçük maceralara atılıyor ve aynı zamanda da video çekiyordum ve bu, sanat ve hayatın bir çeşit ortak beslenmesiydi. TED بدلاً من قضاء 12 إلى 15 ساعة يوميًا ووجهي ملتصق بشاشة، كنت أخوض هذه المغامرات الصغيرة مع عائلتنا الجديدة وألتقط الفيديو على طول الطريق، وكان ذلك نوعاً من التعايش بين الفن والحياة.
    Yani, bunlar senin için neden bu kadar önemli etrafı karıştırmak, ailemizle ilgili şeyleri öğrenmek? Open Subtitles ..اعني , لماذا مهم لكي ان تبحثي.. وتعلمين كل هذه الاشياء عن عائلتنا ؟
    ailemizle, borcu ödemek arasında bir seçim yapmak zorundaydım. Open Subtitles كان أمامي الخيار بين عائلتنا وتسديد الدفعات
    Arkadaşlarımızla, ailemizle, iş arkadaşlarımızla ve sevdiğimiz insanlarla olan konuşmalarımıza odaklanalım. TED لنركز على المحادثات بين أصدقائنا و عائلاتنا و زملائنا في العمل وأحبائنا.
    Evet, uzun yarışlara ailemizle çıkıyoruz. Open Subtitles أجل ، نحب أن نصطحب عائلاتنا بالسباقات الطويلة
    Ben sadece ailemizle herhangi bir işi olmayan ünlü şahısların etrafında ucuz dublörler gibi dolaşmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد ان أجمع حفنة من المشاهير لا علاقة لهم بعائلتنا كنوع من الحيل الرخيصة
    bunca yıl sonra ailemizle aniden ilgileniyor görünmesinin arkasında başka bir şeyler olmalı. Open Subtitles باهتمامه المفاجئ بعائلتنا بعد سنين عديدة
    Ve bunu yaparken geniş ailemizle aramızda olağanüstü bir benzerlik keşfettiler. Open Subtitles وبفعل هذا، اكتشفوا صلةً مثيرة مع عائلتنا الممتدة.
    ailemizle, sevdiğimiz insanlarla denemeliyiz. Open Subtitles نحاول مع الاشخاص الذين نُحِب، مع عائلتنا
    ailemizle birlikte neredeyse yarısından fazla 177 metre daha eklendi. Open Subtitles بصحبة عائلتنا على متنها، تطلبت 177 متر إضافي أي أكثر من نصف المسافة
    ailemizle aynı masada oturmana müsaade ettiler. Open Subtitles لقد جعلوكِ تجلسين على الطاولة مع عائلتنا
    Ama bugün ailemizle de biraz vakit geçirmemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن يتوجب علينا حقاً قضاء بعض الوقت مع عائلتنا اليوم
    - Evet. Ama bugün ailemizle de biraz vakit geçirmemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن يتوجب علينا حقاً قضاء بعض الوقت مع عائلتنا اليوم
    Bu bize, rahatlamak ve ailemizle olmak için daha çok zaman sağlamaktadır. Open Subtitles وتعطينا وقتاً أوفر للراحة ونكون مع عائلاتنا
    Hepimiz ailemizle tartışma yaşadık ama polisi çok nadir aradık. Open Subtitles جميعاً لدينا خلافات في عائلاتنا لكنه من النادر ان نتصل بالشرطة
    Bir başka şükran gününü ailemizle kötü geçirmektense, hepimiz buraya gelelim ve sakin, barışcıl bir şükran günü geçirelim. Open Subtitles بدلاً من المعاناة من خوض عيد شكر آخر مع عائلاتنا المدمرة سوف نجتمع هنا ونحصل على عيد هادئ وجميل معاً
    İyi haber ise en azından ailemizle birlikte değiliz Hey, ne yapıyorsun ? Open Subtitles الخبر الجيد أننا لسنا برفقة عائلاتنا ماذا تفعلين؟
    İyi haber ise en azından ailemizle birlikte değiliz Open Subtitles حسنا، والخبر السار هو نحن لسنا مع عائلاتنا.
    ailemizle tekrar bir araya gelmeyi diliyorum. Open Subtitles أتمنّى أنْ يلتمّ شملنا بعائلتنا
    - Benim hatırıma ailemizle ilgilen. Open Subtitles إعتني بعائلتنا من أجلي
    Ayrıca ailemizle de oldukça özel bir bağlantısı var. Open Subtitles وله أيضاً صلة شخصية بعائلتنا.
    Bilirsin işte, bizim okuldan olmayan insanlar ya da ailemizle golf oynamayan insanlar. Open Subtitles تعلمين، الناس اللذين لا يذهبون الى مدرستنا او لا يلعبون القولف مع والدينا انتِ واثقة ان الفراشات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more