"ailen için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لعائلتك
        
    • أجل عائلتك
        
    • لعائلتكِ
        
    • لوالديك
        
    • على عائلتك
        
    • بشأن عائلتك
        
    • لأجل عائلتك
        
    • لأبويك
        
    • لأجل العائلة
        
    • بقدر اهتمام ابويك
        
    • بشأن عائلتكَ
        
    • بخصوص عائلتك
        
    • أجل العائلة
        
    • والديكِ منكِ
        
    • لكِ ولعائلتكِ
        
    Başka bir ülkede yaşamak ailen için hiç de kolay olmayacak. Open Subtitles لن يكن من السهل لعائلتك ان تجعلك تعيشين فى بلد اخرى
    Biliyorsun Jeremy aslında ben ailen için çalışarak oldukça rahat yaşıyorum. Open Subtitles هل تعرف, جيرمي في الحقيقة انني أعيش حياة متحرمة بالعمل لعائلتك
    Onun ve ailen için ne yapmak zorunda kaldığını anlamadı. Open Subtitles إنها لم تفهم ما الذي كان عليك فعله من أجلها و من أجل عائلتك
    Şurası kesin ki ailen için burada olman gerek, değil mi? Open Subtitles من المهم أن تكون هناك أهمية حاسمة لعائلتكِ ، أليس كذلك؟
    Bu gece ailen için bir şişe şarap alabilir misin? Open Subtitles هل يمكن أن تحضر مشروباً لوالديك الليلة ؟
    Yılın bu zamanı ailen için zor olmalı. Open Subtitles أعلم أن هذا الوقت من السنة سيكون صعباً على عائلتك
    Elbette. ailen için endişelisin. Tamam, gidip onlara bak. Open Subtitles بالطبع أنت قلق بشأن عائلتك إذاً إمضي وتحقق منهم
    Bak, Carol, ailen için gerçekten üzülüyorum ama gitsen iyi olur. Open Subtitles انظري كارول ، أنا آسفة حقًا لعائلتك ولكنني سأأتي لكِ بمعطفك
    ailen için yeni bir ev hayatlarının geri kalnında yemek ve rahat bir yaşam. Open Subtitles بيت جديد لعائلتك و طعام جيد وراحة لبقية حياتهم
    Bruce Wayne ailen için canını verebilseydi, verirdi. Open Subtitles لو كان بإستطاعة بروس وين إعطاء حياته لعائلتك, لفعل ذلك
    Zeke, tüm söylediğim ailen için zaman ayırsan iyi olur. Open Subtitles زيك , الذي اريد قوله انهمنالانسب... ان تجد وقت لعائلتك
    ailen için yap,bende yer alabilirim böylece burada. Open Subtitles إفعل هذا لعائلتك وحينها سوف تجدنى بجانبك
    Zavallı, ukala, kendini mahveden ihtirasınla ailen için canını feda etmeseydin. Open Subtitles بدونك , و حبك للغير و رغبتك في تدمير نفسك للتضحية بكل شئ من أجل عائلتك
    Bunu rehinler için mi yoksa ailen için mi yapıyorsun? Open Subtitles هل تفعل ذلك من أجل هؤلاء الرهائن ؟ أو أنك تفعل ذلك من أجل عائلتك ؟
    Sen bizi kontrol ediyordun. Bizim ailen için uygun olup olmadığımıza bakmak için Open Subtitles كنتِ تتفحصيننا لتري إذا ما كنا مناسبين لعائلتكِ
    Bu arada, ailen için birkaç resim getirdim. Open Subtitles بالمناسبة، أحضرت بعض الصور لوالديك
    Şu davanın sen ve ailen için çok zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أن الدعوى القضائية صعبة عليك و على عائلتك
    ailen için endişelendiğini biliyorum. Bende oradaydım. Open Subtitles أعلم أنك قلق بشأن عائلتك كنت فى موقفك من قبل
    Ekmek parası için didin, ailen için karın için, Tanrı aşkıyla çalış yorgun argın eve gel, eve gelince de biraz ilgi bekliyorsun. Open Subtitles اللعنه, تعود للمنزل تعباً عاملاً بكد محاولاً ان تجني قوطك لأجل عائلتك و زوجتك لأجل كل شيء, بحق الله تعود للمنزل
    -Ne var? Sen diyorsun ki ben senin ailen için bir parti yapmalıyım. Open Subtitles إنك تقول بأنني يجب أن أقيم حفلة لأبويك
    Bir kez daha tüm bunları ailen için yaptığını dinlemek zorunda kalırsam... Open Subtitles إن اضطررتُ أن أسمع مرة آخرى أنّكَ فعلتَ هذه الأمور لأجل العائلة...
    ailen için ben hala bir bahçıvanım. Open Subtitles بقدر اهتمام ابويك, انا مازلت بستانى.
    Önceden olanlar için üzgünüm. Gerçekten. ailen için de. Open Subtitles أنا آسفة بشأن ما سبق, فعلاً و كذلكَ بشأن عائلتكَ
    Ayrıca ailen için üzgünüm ama bu umut etmeyi bırakman anlamına gelmiyor. Open Subtitles وأنا آسف بخصوص عائلتك ولكن هذا لايعنى أن تفقدى الأمل
    Emma, halbuki sen... ailen için cerrah olmayı bırakabiliyorsun. Open Subtitles ستتخلين عن الجراحة من أجل العائلة.
    Bugünden itibaren, ailen için bir yabancı olacaksın. Open Subtitles منذ هذا اليوم سيتبرأ أحد والديكِ منكِ
    Neyse, şehrin biraz dışında bir kiralık evim var ama senin ve ailen için mükemmel olacağını düşündüm. Open Subtitles على أي حال, لدي ملكية للتأجير بعيدة قليلاً عن المدينة، لكن أعتقدها مثالية لكِ ولعائلتكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more