Bir kaç gün daha buralardayım, eğer soracağınız bir şey olursa kilisenin yanında, çocuğun ailesi ile birlikte kalıyorum. | Open Subtitles | إستمعي، سأكون بالمدينة لعدة أيام إن كان لديك سؤال أنا ساكن مع عائلة الفتى بقرب الكنيسة |
-Bu akşam Charlie'nin ailesi ile birlikte akşam yemeği yiyecektik. Bunu biliyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن أتناول العشاء مع عائلة "(شارلى)" الليلة, وهى تعرف ذلك. |
Bir çocuk ailesi ile birlikte Izu'ya tatile gitmiş ve beraber bir dağ kulübesinde kalmışlar. | Open Subtitles | فتى من المدرسة الإبتدائيه كان في عطلة في إيزو مع عائلته |
Bu, General Tojo'yu ve ailesi ile birlikte kamu önüne selâmliga çikip kendini göstermeyi Iûtfeden imparatoru yüceltmedir. | Open Subtitles | ولقد وصلت الى الجنرال توجو والامبراطور الذى تنازل وظهر امام العامه مع عائلته |
ailesi ile birlikte olmak isteyen eski bir müşterimizsin. | Open Subtitles | انت زبونة مهمة بالنسبة الينا التى تريد ان تكون مع عائلتها |
(Alkış) Ve şunu da söylemek istiyorum, lisansı aldıktan sonra, bugün Kantabai kendi evine sahip ve kendi evinde ailesi ile birlikte kalıyor. | TED | (تصفيق) وأريد القول بأنه بعد حصولنا على الرخصة، أصبح لدى كانتباي منزلها الخاص، وهي تعيش اليوم مع عائلتها في بيتها الخاص لنفسها وعائلتها. |
Evet, ama Lisa Mills kaçırıldığı zaman ailesi ile birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | .صحيح (أجل، لكن (ليسا ميلز كانت تعيش مع والديها .وقت أختطافها |
Bir adamla çok uzun zaman geçirdim, kendisi ailesi ile birlikte demiryolu kenarında bir kulubede yaşıyordu ve bir kolu ile bir bacağını tren kazasında yitirmişti. | TED | لقد قضيت وقتاً طويلاً مع رجل عاش مع أسرته على جسر السكك الحديدية وقد فقد يده ورجله في حادث قطار. |
Burada Brown ailesi ile birlikte olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون هنا مع عائلة براون. |
ailesi ile birlikte. | Open Subtitles | تنتظر مع عائلة |
Kardeşlerini lkaybettiler.Bunun ne anlama geldiğini bilemezsiniz Dick ...ailesi ile birlikte Hyannis Port ta rahatladı. Bu belkide onun ailesiyle birlikte yaşarken geçirdiği son anlardı. | Open Subtitles | ربما تكون هذه آخر صور له حياً مع عائلته |
- Belki burada yakalayabiliriz. - Aman Allah'im, ailesi ile birlikte. | Open Subtitles | ربما علينا أن نهاجمه هنا - رباه , انه مع عائلته - |
Kısa öykülerden oluşan kitabı ile ödül kazandı. New York'ta ailesi ile birlikte yaşıyor ve... | Open Subtitles | "أصبح مؤلف روايات وقصص قصيرة حاصل على جوائز وعاش مع عائلته..." |
- ailesi ile birlikte olmak istedi. | Open Subtitles | تحب ان تقضيها مع عائلتها |
Charlotte Parthaney ailesi ile birlikte yol üzerinde ölmedi. | Open Subtitles | لم تمت مع عائلتها في الطريق |
Lena şimdi ailesi ile birlikte. | Open Subtitles | لينا مع عائلتها الآن. |
Jennifer Randall ailesi ile birlikte ve en iyi iki arkadaşı. | Open Subtitles | ــ بلي (جينفر راندل) مع والديها ومع أعز صديقاتها |
35 yaşında ve ailesi ile birlikte yaşıyor. | Open Subtitles | - تعيش مع والديها بعمر ال 35 |
-Hayır. Baban için çok zor bir gün ve ailesi ile birlikte olmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يومٌ عصيبٌ على والدك ، وهو بحاجةٍ لأن يكون مع أسرته |
Ahh, bu akşam yemekte ailesi ile birlikte olacak bir kuş daha. | Open Subtitles | طائر آخر ينجو ليتعشى مع أسرته الليلة |