"ailesi onu" - Translation from Turkish to Arabic

• والداها
• أن والديه

Ailesi onu yardım edebileceğimizi düşünerek buraya getirmişti.
والداها أحضراها إلى هنا ليروا إن كنا نستطيع مساعدتها

Bu sene Şükran Günü'nde Ailesi onu ziyarete gidecek.
هذا العام سيذهب والداها لزيارتها في عيد الشكر

Ailesi onu yeni bir okula yazdırdı. Üstelik buradan taşınıyorlar da.
والداها وضعاها في مدرسة جديدة ، وهم انتقلوا أيضاً

Ailesi onu yazın mezuniyet hediyesi olarak Avrupa'ya göndermişti fakat döndü.
والداها اعطوها هدية عيد ميلادها أن تقضي عطلة الصيف في اوروبا ، الم تسمعني لقد عادت

Bir çocukla tanıştık ve sanırız Ailesi onu taciz ediyor.
قابلنا فتى نعتقد أن والديه يسيئان معاملته

Oldukça mutlu görünüyordu, ama düşünmeden edemiyordum-- Ailesi onu oldukça özlemiş olmalıydı.
كان يبدو سعيدًا، لكنني ما فتئت أتساءل -- لا بد أن والديه اشتاقا إليه جدًا.

Ailesi onu sapıktan korumak için uzaklaştırmak istemişler ama bu şekilde daha kolay bir hedef haline getirmişler.
والداها أرادا ان يبعداها عن المطارد لكن قد يكونان قد جعلاها هدفا أسهل

Ailesi onu dağlara çıkardığım için benden ölene kadar nefret edecek.
سوف يكرهني والداها للأبد لأخذي إيّاها لتسلّق ذلك الجبل

Ailesi onu başkasıyla evlendirecekti.
كانت والداها قد دبرا لزواجها بشخص آخر

Ailesi onu geri istiyor.
والداها يريدان استعادتها، انظر

Ailesi onu yeniden istiyor.
والداها يريدان استعادتها، انظر

Ailesi onu koruyamazdı, çünkü Boşsurat zaten içerideydi.
"عجز والداها عن صونها، لأن خاوي الوجه كان بالداخل سلفًا"

Ailesi onu bir utanç olarak görüyordu.
أمَّا والداها فاعتبراها مصدر احراج

Sanırım Ailesi onu kovdu, yani şey olduğunda...
أظن... أظن أن والداها ...تخلوا عنها عندما أصبحت

Ailesi onu öldürmeye çalışmış.
لقد حاول والداها قتلها

Ailesi onu ana kuzusu gibi yetiştirmiş.
والداها قد رباها و كأنها "عجل

Sanırım Ailesi onu Nepal gibi bir yerden yatılı okutmaya yollamış.
أعتقد أن والديه في منازلهم كمن هو في (نيبال).

Ailesi onu durdurur demiştin.
! قد تظن أن والديه يمنعاه من ذلك