| Sizce soykırım bağlantısı olan bir haydut ailesini korumak için risk alır mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم سيخاطرون بذلك لحماية عائلة من السفاحين ذوو صلة بالإبادة الجماعية؟ |
| Adalet Bakanı'nın B613'e karşı tanıklık yapan adamın ailesini korumak için elindeki tüm gücü kullanacağını düşünmüyorsun. | Open Subtitles | ألا تعتقد أن النائب العام سيقوم بكل شيء بمقدوره B613 لحماية عائلة الرجل الذي شهد ضد |
| İsrail'i tehdit etmek için değil, ailesini korumak için burada değil mi? | Open Subtitles | وهو هنا لحماية عائلته وليس لتهديد اسرائيل |
| Ve bir şey huzuru bozacak olsa gümüş sırt ailesini korumak için daima hazır. | Open Subtitles | .. ولو هدّد أي شيء الهدوء" يكون القائد مُستعداً .. "لحماية عائلته |
| Bunu ailesini korumak için yağtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول انه يفعل ذلك لحماية عائلته. |
| - ailesini korumak için yönetim içinde iletişimde olduğu tüm isimleri sağlayan bir liste olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -من خلال مسعاه لحماية عائلته ... قال بأنه سيعطيني قائمةً لكل اتصالاته مع حكومة الولايات المتحدة |
| ailesini korumak için hapise girdi. | Open Subtitles | دخل السجن لحماية عائلته |