| - Son zamanlara ailevi sorunlar yaşadı. | Open Subtitles | كان لديه بعض المشاكل العائلية في الآونة الأخيرة |
| - Son zamanlara ailevi sorunlar yaşadı. | Open Subtitles | انه تحت الكثير من الضغوطات. كان لديه بعض المشاكل العائلية في الآونة الأخيرة. |
| Bunların dışındaki pişmanlıklar şunlarla ilgili: finans, ilişkiler ve ebeveynlik dışındaki ailevi sorunlar, sağlık, arkadaşlar, maneviyat ve toplumla alakalı. | TED | أما باقي قائمة الندم فهي تضم التالي : الحالة المادية، المشاكل العائلية التي لا تتعلق بالإختيار العاطفي أو التربية، الصحة، الأصدقاء، الروحانيات، المجتمع. |
| Evet, yani... ailevi sorunlar. Tatilleri çekilmez yapan da bu. | Open Subtitles | حسناً، لدينا جميعاً مشاكل عائلية وذاك ما يجعل العطلات موجعة |
| Ama Dana, bunun muhtemelen ailevi sorunlar olduğunu düşünüyorum. Sadece ailevi şeyler bi aşşağı düşer çıkar biliyorsun çocuklar için... çocukların birini ben doğurdum. | Open Subtitles | ولكن أظن أن هذه مشاكل عائلية إنه فقط... |
| ailevi sorunlar yüzünden. | Open Subtitles | لأتعامل مع مشاكل عائلية |
| O istediği gibi ailevi sorunlar falan desin, sonra ben sınırda kişilik deyince olay oluyor, üstelik ben ne dediğimin farkındayım. | Open Subtitles | حسناً، كيف يمكنها التحدث بطلاقة عن المشاكل العائلية لكن ولا سامح اللّه لا يجب على حتى وضع حد للأمور بالرغم من أنّنى أعلم حقاً عما أتحدّث عنه |
| Mm, bazı ailevi sorunlar oldu. | Open Subtitles | هناك بعض... ... المشاكل العائلية. |
| ailevi sorunlar mı? | Open Subtitles | مشاكل عائلية |