Gizli ajan gibi yaşayarak, | Open Subtitles | الحيـاة كعميل سريّ، كشفت لي قدراتٍ على تزوير المستندات. |
Düzenbaz bir ajan gibi görünür ve tüm dava çöker. | Open Subtitles | سيبدوا كعميل مُحتال ، و ستنهار جنبات القضية. |
Düzenbaz bir ajan gibi görünür ve tüm dava çöker. | Open Subtitles | سيبدوا كعميل مُحتال ، و ستنهار جنبات القضية. |
Şimdi de sıra Vic'in yanında bekleyip ajan gibi davranmaya geldi. | Open Subtitles | الان كل ما أريدك ان تفعله ان تقف بجانب السياره وتتصرف كجاسوس |
Diyelim asıl duygularımı saklayıp kendimi onlardan biri gibi göstererek casus veya çift taraflı ajan gibi bir şey şeklinde bir müzik grubuna veya hippi komününe sızabildim. | Open Subtitles | دعونا نقول ان التسلل الى البلدية الهبي، كجاسوس عميل مزدوج أو شيء من هذا القبيل، فقط لإخفاء نفسي واحدا منهم، ويختبئ مشاعري الحقيقية. |
Yani, bir ajan gibi değil de doktor gibi düşünmem gerektiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | إذاً، تقولين عليّ ألا أفكر كجاسوسة بل كطبيبة |
Bir ajan gibi düşünmeyi bırak, insan gibi düşünmeye başla. | Open Subtitles | توقف عن التفكير كعميل وابدأ بالتفكير كإنسان. |
Benim gördüğüm, Fisher, bir gizli ajan gibi. | Open Subtitles | بالطريقة التي أراها، (فيشر) كعميل بغطاء عميق. |
İşte şimdi ajan gibi düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأنت الأن تفكر كجاسوس |
Hata yaptım çünkü artık bir ajan gibi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لقد غفلت ﻷنني لم ، أعد أفكر كجاسوسة بعد الآن |
Sen ajansın. ajan gibi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر كجاسوسة تشاك عضو في فريقي |