Eğer bir gizli ajan olarak kuralları sen koymak istiyorsan bu yanlıştır. | Open Subtitles | إذا كنت تبغى الحوذ على قواعد فعملك كعميل سرى كان غلطة. |
Lider ajan olarak öncelikli sorumluluğun Birleşik Devletler Başkanı'nı korumaktır. | Open Subtitles | إن عملك الأساسي كعميل دولة هو أن تحمي رئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
Yoksa kendini, bugünler için saklanan bir ajan olarak mı tanımlıyorsun? | Open Subtitles | كونك سيلونز عندما أصبحتى على متن هذه السفينة أو صنفت نفسك كعميل نائم ؟ |
ajan olarak olaya girerseniz öyle bir rol seçmelisiniz ki tüm olayın merkezinde olup neden kimsenin sizi tanımadığını açıklamalı | Open Subtitles | عندما تبدأ بنهج ما كجاسوس عليك ان تختار دور يضعك في مركز الحدث |
ajan olarak devam edip, doğruyla yanlışı ayırt edemez hale gelebilirsin. | Open Subtitles | يجب عليك التحرك كجاسوس و الخط بين ما هو صحيح و خطأ يصبح دوما رمادي أكثر فأكثر |
İnsanlarla doğrudan görüşüp kendimi ajan olarak tanıtmam doğru olmayabilir. | Open Subtitles | لذا بحثت و ذلك صحيح,ليس من المفترض ان يكون لدي اتصال مباشر مع الناس او ان اقدم نفسي كعميلة فيدرالية |
FBI'da özel ajan olarak çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل كمُستشارة خاصّة مع المباحث الفيدراليّة. |
Özgeçmiş araştırmaları bir ajan olarak becerilerinize her yönden meydan okuyabilir. | Open Subtitles | التحريات الأساسية قد تتحدى مهارتكم كعملاء في شتى النواحي |
Bir ajan olarak insanların sizden sıkça fısıltıyla söz etmesine alışırsınız. | Open Subtitles | بصفتك جاسوس تعتاد على الناس الذين يتحاورون همساَ عنك |
Kendi kimliğiyle özel bir ajan olarak. Devrimcilerin ücretli ispiyonu olarak değil. | Open Subtitles | كعميل حر و ليس باعتبارها تابعة يدفع لها الثوار أجرها |
Bir ajan olarak, rahatsız durumlarda bulunmaya alışırsınız ister bir yabancı bir hapishanede... sorgulamaya direnmek olsun ister, gerilla güçleriyle tropikal bir ormanda savaşmak olsun, ya da pantolonla miami'ye beş mil yüzmek olsun... bunlar sadece işinizin bir parçasıdır. | Open Subtitles | كعميل تتعود على وجودك في مواقف غير مريحه سواء كان مقاومة تحقيق |
Gizli ajan olarak çalıştığınızda, ...kim olduğunuzla ne yaptığınızı ayıran bir çizgi yoktur. | Open Subtitles | عندما تعمل كعميل مخفي لا يوجد هناك حد فاصل بين شخصك و بين ما تفعله |
Ve bir federal ajan olarak, bilirsin bu durumda yapabileceğin çok bir şey yok. | Open Subtitles | و كعميل فدرالى ، أنتَ تعلم ليس لديكَ خيار بذلكَ الأمر. |
Bir ajan olarak belli bir planın başarılı olup olamayacağına karar vermek ve intihar gibi görünüyorsa o planı iptal etmek sizin işinizdir. | Open Subtitles | كعميل فهذه مهمتك أن تحدد لخطة خاصة كمية نجاحها واذا كانت تبدو |
Gizlice sır toplamak ve yabancı ajan olarak kaydolmamak. | Open Subtitles | التآمر لجمع الإستخبارات و لم تكن مسجّلا كعميل أجنبي |
Bence bu davadaki yürütücü ajan olarak başkasını düşünmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا التفكير في إبعادك كعميل مسئول عن تلك القضية |
Bir ajan olarak bugünkü düşmanınızın yarın müttefikiniz olabileceği fikrini benimsersiniz. | Open Subtitles | كجاسوس .. ستعتاد على فكرة أن عدو اليوم ممكن أن يصبح صديق الغد |
Bir ajan olarak, düsmaninizin savas alanina ulasmaktan daha iyi bir sey olamaz. | Open Subtitles | كجاسوس ليس هناك شيء افضل من أن تصل لغرفة عمليات أعداءك |
Eğer ajan olarak mezun olabilirsem oğlumu bulabileceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | ضننت أنني إذا تخرجت كعميلة بإمكاني أن أجد إبني |
Ulusal Güvenlik için çift taraflı ajan olarak çalışmaya başladı. | Open Subtitles | أنظر ، لقد بدأت كعميلة مزدوجة للأمن الوطنى |