Maria Kupiecka, bir fahişe, aynı zamanda ajanlarımızdan biri. | Open Subtitles | ماريا كوبييتسكا ، عاهرة و اٍحدى عملائنا السريين |
Bu film ajanlarımızdan birisi tarafından çekildi, evden çıktığında Washington'da kaydettiğin o mesajı ona da geldi. | Open Subtitles | هذا الفيلم تم تصويره بواسطه احد عملائنا عندما غادرت المنزل فى اعقاب الرساله التى تنصتنا عليها و التى جاءت من واشنطن |
Kendi ajanlarımızdan üçüne karşı bir operasyon düzenleyip rüşvet aldıkları sırada baskın yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل قضيه ضد ثلاثه من عملائنا لضبطهم وهم يأخذون الرشاوى |
ajanlarımızdan biri bildirdi, Apophis bizim bulunduğumuz yeri biliyormuş. | Open Subtitles | لقد تلقينا رسالة من أحد عملائنا أن أبوفيس يعلم مكاننا |
Yani demek oluyor ki, görünüş değiştirme şeklinde hareket edip kızı kendi ajanlarımızdan biriyle değiş-tokuş yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وهذا يعنى أننا يجب أن نبدّلها باحدى عميلاتنا لا أعرف اذا كان الوقت يكفى |
En etkili ajanlarımızdan biri Natalie Connors'a yakın yaşıyor. | Open Subtitles | وأحد أكثر عملائنا الرائعين ليس بعيد عن ناتالي كونورس |
Kendi ajanlarımızdan biriyle ilgili araştırmayı sürdürmenin siyasi intihar anlamına geldiğini de biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعلم كذلك إنها ستكون بمثابة إنتحاراً سياسياً إن تم كشفنا بالتحقيق في أمر إحدى عملائنا |
Binadan uzaklaşarak, ajanlarımızdan kaçmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تحاول الهرب من عملائنا و الخـــروج من المبنى |
ajanlarımızdan birini kontrol için Hawkesville'e gönderdik. | Open Subtitles | ارسلنا احد عملائنا لسجن هوكسفيل للبحث بالأمر |
ajanlarımızdan bir tanesi öngörüsünde kendisini bilinç kaybının nedenini araştırırken görmüş. | Open Subtitles | أحد عملائنا شاهد ومضة مستقبلية عن نفسه و هو يحقق في سبب هذا الإغماء |
ajanlarımızdan biri kurulan pusuyu fark etti ve bomba patlamadan hemen önce onu kurtarmaya çalıştı. | Open Subtitles | ،لقد إكتشف أحد عملائنا الكمين ،وحاول إبعاده عنه ولكن القنبلة إنفجرت |
Bu yüzden en yetenekli ajanlarımızdan birini çağırdım. | Open Subtitles | و لذلك طلبت من واحد من امهر و افضل عملائنا |
Öte yandan, en iyi ajanlarımızdan bazıları aileleri olmadığı için çok iyi. | Open Subtitles | ومجدّداً، فإن أفضل عملائنا مُتفوّقين لعدم وجود إلتزام عائليّ لديهم. |
ajanlarımızdan birisi bir Bangkok barında yarın Karayipler'de büyük bir iş kotaracağını sağa sola ilan ederken duymuş. | Open Subtitles | أحد عملائنا يتكلم في حانة بانكوكي عن عملية كبيرة سوف يصل إلى الكاريبيان غدا |
3 yıl önce en iyi ajanlarımızdan biriydi ta ki kaybolana kadar. | Open Subtitles | في الثلاث أعوام الماضية عدد من عملائنا اختفوا من الشبكة. |
ajanlarımızdan biri bağlantılarını açığa çıkardı. | Open Subtitles | أحد عملائنا دمر شبكتك وأعلم أنك شاركت , لقد أخفقنا |
Dediğim gibi, ajanlarımızdan biri suça dahil olduğunda onun için geçici bir soruşturma açarız. | Open Subtitles | لذا , كما قلت عندما يتورط احد عملائنا في أنشطة إجرامية نفتح تحقيق |
Yüzbaşın senin evinde bizim ajanlarımızdan biri tarafından vuruldu. | Open Subtitles | نقيبكم أطلق عليه الرصاص في منزلك . من واحد من عملائنا |
ajanlarımızdan biri bu korsanlıkla ilgili operasyon planlarını buldu ve olay şu. | Open Subtitles | ، احدي عملائنا وجدت خطط العملية . من اجل هذا الاختطاف واليك هذا الأمر |
Yani demek oluyor ki, görünüş değiştirme şeklinde hareket edip kızı kendi ajanlarımızdan biriyle değiş-tokuş yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وهذا يعنى أننا يجب أن نبدّلها باحدى عميلاتنا |
Dün akşam, ajanlarımızdan birine bir paket teslim etti. | Open Subtitles | . سلّم رزمة لأحد عُملائنا ليلة أمس |
ajanlarımızdan biri olan Jack Bauer'ın onunla uzun bir geçmişi var | Open Subtitles | ربما لا .. أحد عملاءنا |