Üzgünüm, sigorta panelleri olmadan hiçbir şey yapamayız ya da mikro kontrolör veya aküler ya da lazer mezura olmadan. | Open Subtitles | آسف ، لا يُمكننا فعل شئ بدون لوحات الفتيل أو وحدات التحكم الصغيرة أو البطاريات أو شريط مقياس الليزر |
aküler kuyrukta ve kuyruk yok! | Open Subtitles | البطاريات في ذيل الطائرة والذيل ذهب |
Tamam, aküler iyi durumda. | Open Subtitles | البطاريات تبدو بحالة جيدة |
Türbinler aküyü doldurur, aküler UV ışıklarını açık tutar ve savunmamızın ilk hattı onları kızartmak. | Open Subtitles | نشحن التوربين من بطاريات السيارة بطاريات السيارة تواصل الأشعة فوق البنفسجية بالعمل وقلي الجلد هي مصادرنا الرئيسية للدفاع |
aküler olmadan olmaz! | Open Subtitles | ليس بدون بطاريات |
O zaman aküler bittiğinde... | Open Subtitles | .. لذا عندما تتعطل البطاريات |
Güç kaynağı atomik aküler. | Open Subtitles | البطاريات الذرية إلى السلطة. |
Güç kaynağı atomik aküler. | Open Subtitles | البطاريات الذرية إلى السلطة. |
Lityum sayesinde geleceğin arabaları için hafif aküler üretmek daha kolay ve ucuz olacak. | Open Subtitles | لكن يجعلها (الليثيوم) أسهل و أقل تكلفة لإنتاج بطاريات خفيفة لسيارات الغد |