Hepimiz çaylak pilot Jimmy Bly'in akıbetini bekliyoruz. | Open Subtitles | و نحن جميعا ننتظر كلمة عن مصير السائق الصاعد جيمـي بلاي |
Ama madem Habil'in akıbetini bilmiyordu, o halde yaşayanlara yardım edebilirdi. | Open Subtitles | وإن كان لا يعلم مصير "هابيل"، فمازال بمقدوره إنقاذ حياة آخرين. |
Don Carlos'un akıbetini bilene kadar her ihtimale karşı bu akşam nerede olduğumuzu uydurmalıyız. | Open Subtitles | , حتى نعرف مصير دون كارلوس يجب ان نأتي بقصه لنغطي مكاننا هذا المساء , تحسباً |
Ve birlikte kendi uluslarının akıbetini değiştirdiler. | TED | ومعاً تمكنوا من تغيير مصير أوطانهم. |
Yol arkadaşlarının akıbetini unutman zor biliyorum ancak hanım konuğumuz kolayca kendini kaybedebiliyor. | Open Subtitles | إنه من الصعب نسيان مصير رِفاقك, أنا أعلم... . لكن ضيفتنا الشابة تقلق بسهولة |
Dr. Ahtar'ın akıbetini biliyorsunuz. Bu riske giremem. | Open Subtitles | أنت تعرف مصير الدكتور أخطر أنا لا أستطيع أنا أجازف . |
Herkesin akıbetini öğreniyorsun. | Open Subtitles | -رائعة . يمكنك معرفة مصير الجميع. |
Ufak arkadaşının akıbetini hatırlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تتذكرين مصير صديقتك؟ |