"akıtıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسيل
        
    • تسرب
        
    • تسريب
        
    • يسرب
        
    • لابد وأن هناك ثقبا
        
    Peki, eee şuan üstüme salyalarını akıtıyor yani gitmem gerek, ama seninle tanışmak güzeldi. Open Subtitles حسنا لعابه يسيل علىّ الآن لذا ضرورى أن أذهب لكن من الجميل مقابلتك
    Yüzüne bakmaya dayanamıyorum gelmiş pijamalarımı giyip yastığıma salya akıtıyor. Open Subtitles لا أستطيع حتى النظر إليها والآن هي ترتدي منامتي ولعابها يسيل على وسائدي
    Aşağıda büyük bir sızıntı var. Bir duvar su akıtıyor. Open Subtitles هناك تسرب كريه بالأسفل أحد الجدران يقطر ماءً
    Biraz su akıtıyor. Open Subtitles أنا كنت أعرف غسالتي و إنها تسرب القليل من الماء
    Çevrendeki tüm insanlar, oğlun, kızın ağabeyin ve kız kardeşinin bedenleri yanan odunlar gibi çevreni sarmış kan ve irin akıtıyor. Open Subtitles كل الناس من حولك وبنيكم وبناتكم إخوانكم وأخواتكم، أجسادهم مكدسة من حولك مثل الحطب تسريب الدم والقيح.
    Duş bir yıldır su akıtıyor, kimse tamir edemedi. Open Subtitles صنبور الدش يسرب الماء منذ عام ولا أجد أي شخص ليصلحه
    Aman Tanrım, bardak akıtıyor sanırım. Open Subtitles ، يا إلهى لابد وأن هناك ثقبا ً فى هذا الكوب
    Haklısın. Her şeye salyalarını akıtıyor. Open Subtitles لقد فعل، أنت على حق لعابه يسيل على كل شيء
    Yeter artık. Üstüme salyasını akıtıyor! Open Subtitles حسنًا، توقف إنه يسيل لعابه عليّ
    Şimdi de aptal köpeğin her yere salya akıtıyor. Open Subtitles والآن كلبك الغبي يسيل اللعاب في كل شيء.
    Düşüncesi bile salyalarımı akıtıyor. Open Subtitles عملياً يسيل لعابي بمُجرّد التفكير فيها.
    Peter amca salya akıtıyor. Open Subtitles الخال بيت يسيل لعابه
    Benzin akıtıyor. Tehlikeli olabilir. Open Subtitles إنها تسرب الزيت و هذا قد يكون خطراً.
    666 Park Avenue'da daha önce... 3 numaralı makine akıtıyor. Open Subtitles سابقاً في 666 بارك أفينو... . -الغسالة رقم ثلاث تسرب
    Musluk akıtıyor. Open Subtitles الحنفية تسرب الماء
    Yeni ev olmasına rağmen akıtıyor. Open Subtitles إنه تسرب في مكان جديد
    Çatı hala akıtıyor Sen berbat bir çatıcısın Doğru. Open Subtitles تسريب في السقف ثانية انت مصلح سقوف فضيع
    Ayrıca yemek odamız su akıtıyor. Open Subtitles أوه لدينا تسريب في غرفة الإفطار
    - Çatınız mı akıtıyor? Open Subtitles تسريب في السقف؟
    Arabam yağ akıtıyor. Open Subtitles خزان الزيت عندى يسرب
    Arabam yağ akıtıyor. Open Subtitles خزان الزيت عندى يسرب
    Üçüncü çamaşır makinesi su akıtıyor. Open Subtitles الدش رقم 3 يسرب الماء
    Bardak akıtıyor sanırım. Open Subtitles ، يا إلهى لابد وأن هناك ثقبا ً فى هذا الكوب
    Aman Tanrım, bardak akıtıyor sanırım. Open Subtitles يا إلهي! لابد وأن هناك ثقبا ً في هذا الكوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more