Belediye Kurul üyesinin parmağındaki akik taşından da küçük olan yaratıkların çektiği arabasıyla gelir. | Open Subtitles | و قد أتت الى دولتنا ليست أكبر من حجر العقيق على اصبع السبابة الخاص بالعمدة |
Gümüş içinde yeşil akik taşlı nişan yüzüğü getiren olmuş mu baksın. | Open Subtitles | لمعرفة ما اذا أحد ما أحضر خاتم خطوبة من العقيق الأخضر مجموع من الرصاص |
Ben gerçekten akik ve ben gerçekten çok özel bir şey olduğunu düşünüyorum gibi. | Open Subtitles | أنا حقا مثلك أجاثا وأظن حقا أن لديك شيء خاص جدا |
akik, l'vermek oa denemek edeceğiz. | Open Subtitles | ! أجاثا"، أنا سأجرب فرصة ثانية" توقفي واستمعي |
Yeşil akik beklediğimden çok daha pahalı olmalı. | Open Subtitles | عقيق أخضر لا بد أنه يستحق أكثر بكثير مما كنت أظن |
Duvarlar bir çeşit akik taşından yapılmış gibi. | Open Subtitles | وكأنما الحوائط مصنوعة من نوع من العقيق. |
Bu benim son işim-- iki küçük akik aslan başı ve bir parça işlenmiş deri. | Open Subtitles | شيئان صغيران من العقيق اليماني {\pos(192,220)} وقطعة جلد مزخرفة {\pos(192,220)} لا امتلك اي فكرة عن استخداماتها |
Kırmızı akik. Virginia'da bulunan bir taş. | Open Subtitles | (إنهُ (العقيق الأحمر), و هي صخرة موجودة في (فيرجينيا |
Siyah akik, Ali. Elmas da benim. | Open Subtitles | "العقيق اليماني" يّمثل (علي)، وأنا تمثلني الماسة. |
Ya da Crosby'nin akik taşından yapılmış satranç taşlarını kırdığı zamanı o zaman çok öfkelenmiştin ya da Sarah ve Seth'in konserden gece yarısından sonra kafaları uçmuş halde eve gelmelerinde. | Open Subtitles | أو عندما قام (كروزبي) بكسر قطع الشطرنج السوداء المصنوعة من العقيق كنت غاضباً جداً بشأنها و كذلك عندما عادت (ساره) مع (سيث) في الساعة الثالثة صباحاً من الحفلة منتشية |
Üzgünüm ama kesinlikle kırmızı akik taşıydı. | Open Subtitles | (آسف, لكنها بالتأكيد (العقيق الأحمر |
akik, , zevk ama bize gitmek istiyorum ettik L'. | Open Subtitles | ! أجاثا"، أنا مستمتع بالمكان" ولكن إذا كنت تريدين منا أن نذهب |
Tavuk akik üzgünüm. | Open Subtitles | عذرا عن الدجاجة، أجاثا |
Lanet! akik, kapıyı açabilir? Ben çiş ediyorum. | Open Subtitles | اللعنة! "أجاثا"، هل يمكنك فتح الباب؟ |
akik, lütfen kapıyı aç, l işemek almak gerekir! | Open Subtitles | أجاثا"، رجاء إفتحي الباب" ! أريد التبول |
Istediği akik... seninle olmak ... ve seks. | Open Subtitles | ...أجاثا" تريد أن تكون معك" وتمارس الجنس معك |
Biz akik için rezervasyon var. | Open Subtitles | لديك حجز باسم أجاثا |
40 lâl taşı, 61 akik. | Open Subtitles | اربعون عقيق احمر واحد و ستون عقيق |
Yosun renkli akik taşı. | Open Subtitles | الحجر الكريم هو عقيق طحلبي التشعب. |
Gümüş içinde yeşil akik. | Open Subtitles | عقيق أخضر , مجموع من الفضة |
- Evet. Siyah ve akik olanı da var. | Open Subtitles | - نعم متوفرة أيضًا بخشب الأبونوس وحجر الجزع الأسود |