"aklamaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • تبرئة
        
    • تبرير
        
    Sen dostun Teğmen Kirk'ü aklamaya çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تعمل من أجل تبرئة صاحبك ليوتينانت كيرك
    Tek yaptığınız isimlerinizi aklamaya çalışmaktı ama kendinizi daha derinlere sürüklediniz. Open Subtitles كل ما حاولتم فعله هو تبرئة أسمائكم لكن ما فعلتموه، هو توريطها بما هو أكبر
    Kızı liseden mezun olmadan önce kendini aklamaya kararlı olduğunu söylemişti. Open Subtitles قال أنه مصمم على تبرئة نفسه قبل تخرج ابنته من المدرسة الثانوية.
    Sevdiğim birinin canına kıydıktan sonra bu yaptığını aklamaya çalışmanı nasıl anlayabilirim? Open Subtitles كيف لي أن أفهم حينما تأخد أحدا أحبه بعيدا وتحاول تبرير الأمر؟
    Ortaya çıkan tüm bu, doymuş yağı aklamaya çalışan çalışmalar, doymuş yağın birinci kaynağı et değil süt olmasına rağmen, süt endüstrisi tarafından yürütülen bir kampanyadır. Open Subtitles دراسات الدهون المشبعة تلك التي ظهرت، تحاول تبرير الدهون المشبعة. هذه حملة مِن قِبل صناعة الألبان. المصدر الأول للدهون المشبعة هي الألبان، إنها ليست اللحوم.
    Kendimi aklamaya çalışmak gibi bir duygu taşımıyorum. Open Subtitles إني لا أرى داعيا إلى تبرئة نفسي
    Ama bil ki, adımı aklamaya çalışıyorum. Open Subtitles يجب أن تعرفي, بأنني أحاول تبرئة إسمي.
    Alex'i aklamaya çalışan bir oda dolusu insan var. Open Subtitles لدينا غرفة تعجّ بالأشخاص الذين يحاولون تبرئة (أليكس)
    Hâlâ kocasını aklamaya mı çalışıyor? Open Subtitles أمازالت تحاول تبرئة زوجها؟"
    Neden kendinizi bana aklamaya çalışıyorsunuz? Open Subtitles لماذا تحاول تبرير نفسك لي؟
    Kendini bana nasıl aklamaya çalışırsın? Open Subtitles كيف يُمكنك تبرير نفسك لي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more