Diğer toprak sahiplerinin mirasını sahiplenecek akrabaları var. | Open Subtitles | لكن البقية من الملاك لديهم أقارب مستعدون أن يدافعوا عن إرثهم |
Listedeki altı kişinin bölgede yaşayan akrabaları var mı? | Open Subtitles | هل أي من هؤلاء الأشخاص الستة على لائحتك لديهم أقارب ما زالوا يعيشون بالمنطقة؟ |
Tüm sevgililerinin deli akrabaları var mı, yoksa sadece Sara mı? | Open Subtitles | هل جميع صديقاتكَ لديهم أقارب مجانين أم أنها (سارة) فقط؟ |
Polly'nin burada akrabaları var, yanlarından kalmamıza izin veriyorlar. | Open Subtitles | بولي لديها أقارب هنا و هم سمحوا لنا بالبقاء معهم |
Bilgilendirilmesi gereken akrabaları var mı? | Open Subtitles | هل لديها أقارب لنخبرهم بذلك؟ |
Dr. Foreman, pek çok Yahudi'nin Yahudi olmayan akrabaları var. Pek çoğumuz koşer olmayan şeyleri de yeriz. | Open Subtitles | أقاربهم ليسوا كذلك ومعظمنا لا يلتزمون بالشريعة |
Dr. Foreman, pek çok Yahudi'nin Yahudi olmayan akrabaları var. Pek çoğumuz koşer olmayan şeyleri de yeriz. | Open Subtitles | دكتور (فورمان)، معظم اليهوديين أقاربهم غير يهوديين و معظمنا لا يلتزمون بالشريعة |
Detroit'te akrabaları var. | Open Subtitles | لديهم أقارب في " ديترويت " |
Jackie'nin Cook Adalarında uzaktan akrabaları var. | Open Subtitles | جاكي" لديها أقارب" في جزر كوك |