| O aksilikler, bizi daha da güçlü kıldı ve bizi parlak geleceğin patikasına sürükledi. | Open Subtitles | هذه العقبات جعلتنا أقوى ووضعتنا على الطريق لمستقبل منير |
| Hepimiz aksilikler yaşıyoruz. | Open Subtitles | نواجه جميعاً العقبات |
| Üzgünüm, bazı aksilikler oldu. | Open Subtitles | آسف، قابلتني بعض العقبات |
| Tecrübelerime dayanarak konuşuyorum bu türden aksilikler, genelde birbirini tamamlar ve beklenmedik yeni fırsatlar ortaya çıkar. | Open Subtitles | أتعلم، بمحض خبرتي، نكسات كهذه يتواجد معها فُرص جديدة وغير متوقعة. |
| Daha önce de aksilikler yaşadın ama bu seni hiç durdurmadı. | Open Subtitles | واجهتك نكسات من قبل، لكنها لم تردعك |
| Morgda bazı aksilikler yaşadık bu yüzden doğaçlama yapmamız gerekti. | Open Subtitles | كانت هناك مشقة نوعًا ما في المشرحة، لذا اضطررنا للإرتجال. |
| Morgda bazı aksilikler yaşadık bu yüzden doğaçlama yapmamız gerekti. | Open Subtitles | كانت هناك مشقة نوعًا ما في المشرحة، لذا اضطررنا للإرتجال. |
| Morgda bazı aksilikler yaşadık bu yüzden doğaçlama yapmamız gerekti. | Open Subtitles | كانت هناك مشقة نوعًا ما في المشرحة، لذا اضطررنا للإرتجال. |