"aktivistler" - Translation from Turkish to Arabic

    • النشطاء
        
    • نشطاء
        
    • نشطة
        
    • الناشطين
        
    Bazı aktivistler Doritos'u da sever ama kesinlikle parayı isterler. TED قد يحب بعض النشطاء الدوريتوس أيضًا، لكنهم قطعًا يحبون المال.
    Uç fikirleri olan aktivistler için... ..hükümet sitelerini hacklediğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك اخترقت مواقع حكومية لصالح جماعة مهمشة من النشطاء
    İlk eşcinsel aktivistler bu yürüyüşten esinlendiler, bazıları ise bu yürüyüşe katıldılar. TED في الواقع، بضع من النشطاء المثلّيين جائهم الإلهام بسبب المسيرة و بعضهم كان قد شارك فيها.
    Geçen sene, aktivistler Filipinlerde bir saha deneyini işgal edip tahrip etti. TED في السنة الماضية، دمر نشطاء حقل مزوع بطريقة التجربة في الفيليبين
    Ben de işte bu yüzden Abaddonn'da bir kadın aktivistler grubu kuruyorum. Open Subtitles ولذلك... سأبدأ بمجموعة نسائية نشطة في "أبادون"
    Fakat genetik modifikasyona karşı olan aktivistler altın pirince düşmanca karşı çıktı. TED لكن الأرز الذهبي تَلقى معارضة شديدة من قبل الناشطين المناهضين للتعديل الوراثي
    CA: Bazı aktivistler bunun komplonun bir parçası olduğunu söyleyemez mi? TED كريس: ألن يقول بعض النشطاء أن هذا جزء من المؤامرة؟
    Columbia Üniversitesi tarafından yayınlanan son araştırmalar da dahil olmak üzere çok sayıda çalışma, aktivistler arasında TED دراسات كثيرة، بما فيها أحدثها الذي نشرته جامعة كولومبيا تظهر أن الإنهاك واليأس منتشر بشكل واسع بين النشطاء
    Ambikapur insanlarının beyni sözde aktivistler tarafından yıkanmış. Open Subtitles لقد تم غسل عقول شعب أمبيكابور بواسطة هؤلاء الأشخاص المسمون بـ النشطاء
    Peter Eckersley gibi aktivistler bunu ulaşılabilir olmayan, internetin teknik bütünlüğünü bozacak bir hareket olarak gördüler. Open Subtitles ‫النشطاء مثل پيتر إكِرسلي رأوا فيه تطاولا كبيرا ‫يهدّد السلامة التقنيّة للإنترنت نفسها
    Hikâyemize dönecek olursak; ilgili mahallede çalışmaya ilk başladığımızda ilk yaptığımız şeylerden biri, dışarı çıkıp santralin kapatılması için savaşan aktivistler ile röportaj yapmaktı. TED نعود إلى قصتنا، عندما بدأنا في العمل للمرة الأولى في الحي، أول ما قمنا بعمله كانت أن نخرج ونقابل النشطاء الذين قادوا لإغلاق مكان العمل هذا.
    Burada Londra'dan bazı fotoğraflar görebilirsiniz Barclays firması şehir bisikleti taslağına sponsor olmuş ve bazı aktivistler burada birkaç güzel çete pazarlamacılığı yapmışlar ve sloganlar üretmişler. TED ويمكن رؤية بعض الصور من لندن حيث تقوم مؤسسة باركليز بدعم مخطط الدراجات الهوائية بالمدينة وبعض النشطاء عملو شيئًا يستحق الذكر من خلال الحملات التسويقية وبعض الشعارات
    Ve şunu buldu: Bu insanların çoğu, Tunus ve Mısır devrimi boyunca, aktivistler ve gazeteciler arasında kilit bilgi ağı oldular. TED ووجد بأن العديد من هؤلاء الأشخاص قد شغل منصب عقد المعلومات الأساسية بين النشطاء والصحافيين عبر الثورتين التونسية والمصرية.
    Daha yavaşlatılmış olabilir ama aktivistler hala erişim sağlayabilmekte ve aslında onlara erişim olmasının birçok otoriter devlet için çok iyi olduğunu tartışıyorlar. TED ربما أصبحوا أبطأ، لكن ما يزال بمستطاع النشطاء الوصول إليها وفي الواقع يجادلون بأن حصولهم على إتصال هو في الواقع شئ عظيم مقارنة بالعديد من الدول الإستبدادية.
    İnanıyorum ki Afrikalı aktivistler, demokrasinin merkezine protestoyu koyarak ki buna "protesto demokrasisi" diyorum, demokrasiyi yeniden tanımlıyorlar. TED وأعتقدُ أن النشطاء الأفارقة يعيدون تعريف الديمقراطية عن طريق وضع الاحتجاج في مركزها، وما أشيرُ إليه "الديموقراطية الاحتجاجية"،
    (Gülüşmeler) aktivistler de parayı. TED (ضحك) النشطاء يحبون المال.
    Önceki başkan yardımcımızın dediği gibi, aktivistler olmalıyız. TED وكما قال نائب الرئيس السابق، علينا أن نصبح نشطاء.
    Yakın zamanda, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in Türk temsilcisi Erol Önderoğlu, terörist propaganda yapmaktan gözaltına alındı ve cezalandırıldı, çünkü o ve diğer bazı aktivistler Kürt medyasını destekliyorlardı. TED وفي الآونة الأخيرة , المندوب التركي لمراسلون بلا حدود ايرول اوندار اوغلو قد اُعتُقَلَ ووجهت إليه تهمة نشر الأجندة الدعائية الإرهابية لأنه وبعض من نشطاء اخرين كانوا يدعمون الإعلام الكُردي.
    Uçağımı kaçırmıştım ben de bir arabaya bindim arabada çevre dostu aktivistler vardı. Open Subtitles فوّتُ رحلتي، لذا ركبت في شاحنة صغيرة... مع أصدقاء بيئة نشطاء...
    Bir kadın aktivistler grubu kuruyorum. Open Subtitles سأبدأ بمجموعة نسائية نشطة
    Bu defa, sadece koleksiyoncularım kaybolmakla kalmadı, politik aktivistler beni yasaklamaya karar verdi gösterim yapmama yasak koyup beni tehdit ettiler. TED هنا لم يختفي متابعو أعمالي وحسب، بل إن الناشطين السياسيين قرروا حظري وتهديدي ومنعي من إقامة العروض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more