| LA'a dönmelisin, biraz viski ve Percocet içip, bir aktrisle yemeğe çıkmalı ve kendini yok etmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عندك بوشملس و بيركوسيت اخرج مع ممثلة انظر لتقدّم مهنتها و انهي هذا السلوك التدميري الذاتي |
| Bir aktrisle bir şeyler mi olmuş ne artık sonra o da bir çeşit çöküntü yaşadı ve bu yüzden Barstow'a döndük. | Open Subtitles | حدث شيء مع ممثلة و ثم انهار فعدنا لبارستو |
| Gray's Inn Road yolundan bir aktrisle Londra gece hayatını seçti. | Open Subtitles | هو أختار حياة لرجل نادي لندني مع ممثلة في طريق نزل غراي |
| Kırsal müzik şarkıcısıyla evlenen aktrisle konuşan İskoç adam varmış. - Carris'in kirli işlerini yaptırdığı bir adamı olmalı. | Open Subtitles | و قد كان الرجل الأسكتلندي يتحدّث إلى الممثلة التي تزوجت من مغني ريفي |
| Umarım sana yolladığım son aktrisle ilgili iyi haberlerin vardır. | Open Subtitles | ...حسناً، أنا آمل أن تكون لديك بعض الأخبار الجيدة بخصوص الممثلة التي أرسلتها لك |
| Ama, bir aktrisle çıkmak gibi cennet gibi görünen şey kısa sürede cehenneme dönüştü. | Open Subtitles | وهو بالضبط كمواعدة الممثلات يبدو كالجنة ولكنه جهنم |
| O hafta hangi aktrisle düşüp kalkıyorsa onu alıp şirket uçağına binip gider. | Open Subtitles | هُو سيصطحب أيّما مُمثلة كان يُعاشرها حميمياً في ذلك الأسبوع والإقلاع على متن طائرة الشركة. |
| 50'den fazla aktrisle çalıştım ve bana hep minnettar oldular. | Open Subtitles | أخرجت اكثر من 50 ممثلة للنجومية ودائماً ما كانوا ممتنين لي |
| Onu ne zaman bir aktrisle yakalasam alkolik olur. | Open Subtitles | يعود للشراب بكل مرة يرى فيها ممثلة فاتنة |
| Ünlü bir aktrisle aynı evde yaşamak heyecan verici olsa gerek. | Open Subtitles | لابد أنه مثير العيش مع ممثلة مشهورة |
| Kaç aktrisle çalıştığımı biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم كم ممثلة عملت معها في افلامي؟ |
| Ne? Hiç bir aktrisle çıkmadın mı? | Open Subtitles | ألم تخرج مع ممثلة من قبل |
| Dün gece bir aktrisle çıktım Sam. | Open Subtitles | الليلة الماضية كنت في موعد مع ممثلة , (سام) |
| Daha önce hiç güzel bir aktrisle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل ممثلة جميلة من قبل |
| "aktrisle yattın. Resimleri gördük." diyecekler. | Open Subtitles | نمت مع تلك الممثلة |
| Şu aktrisle irtibat kur. | Open Subtitles | وإتّصــل بتلك الممثلة |
| Artık James ve annemi oynayan aktrisle yemek yemek çok boş geliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}(و الآن بينما أتغذى مع (جيمس و الممثلة التي تقوم بدور أمّي، {\pos(192,240)}بكيفية ما بدى لي أجوفاً |
| Sundance'a uçtu, daha gözümdeki yaşlar kurumadan bir aktrisle yattı, anlıyor musun? | Open Subtitles | ذهب للنوم مع بعض الممثلات ، قبل أن أخرج من محنتي |
| İşin aslı, Sundance'daki hafta sonunda A Sınıfı aktrisle olduğunu okuduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أنة بعد ان تركنى ذهب إلى سرير أحد الممثلات |
| Bir kaç hafta önce buraya gelen bir aktrisle, ve, uh... | Open Subtitles | مع مُمثلة جائت هنا فى متجرى منذ أسبوعين |