"alüminyum" - Translation from Turkish to Arabic

    • الألمنيوم
        
    • الألومنيوم
        
    • ألمنيوم
        
    • ألمونيوم
        
    • ألومنيوم
        
    • الالمنيوم
        
    • الألومونيوم
        
    • الالومنيوم
        
    • الألومينيوم
        
    • الألمنيومِ
        
    • ألومينيوم
        
    • الألمونيوم
        
    • الألمومنيوم
        
    • المونيوم
        
    • المنيوم
        
    Biramit çok fazla alüminyum içeriyor kaldırmak için 5 kişi yetiyor. Open Subtitles الهرم يحتوي على الكثير من الألمنيوم ، وسيتطلب 5 رجال ليرفعوه
    Bu minik alüminyum boru en iyi arkadaşın olmak üzere. Open Subtitles هذا الأنبوب الألمنيوم الصغير على وشك أن يكون أفضل أصدقائك
    Çelik, alüminyum oksit, damıtılmış petrol ve emülsifiye silikon izine rastladım. Open Subtitles اذا ، وجدت آثار الصلب واكسيد الألومنيوم المقطرات البترولية والمستحلبات السيليكون
    alüminyum folyoyla olan deneyimlerinizi düşünün. TED الآن، فكروا حول التفاعلات مع رقاقات الألومنيوم.
    Ve uyandığında alüminyum bir iskemleye kelepçelenmiştin. Open Subtitles عندما إستيقظت، أنت كنت قيّد إلى كرسي ألمنيوم.
    karton ve alüminyum folyoyla kavram kanıtlama için üç gün geçirerek başladık. TED بدأنا بصناعة نموذج لإثبات صحة الفكرة بني في ثلاثة أيام، مصنوع من الورق المقوى وصفيحة ألمونيوم.
    alüminyum ve potasyum perkolatın karışımıyla dolu. Open Subtitles إنها تحوى ألومنيوم و بيركلورات البوتاسيوم
    Lyla'nın başındaki yarada bulduğum alüminyum parçacıklarını aynı şekilde gaz pedalında da buldum. Open Subtitles لقد وجدت نفس شظايا الألمنيوم على دواسه البنزبن كما فعلت فى جرح رأسها
    Fazladan güvenlik için her araç alüminyum oksinitrür camla kaplı. Open Subtitles وللحماية الإضافية، فكل مركبة محاطة بمادة زجاج الألمنيوم أوكسي نايترايت
    Dikkatlice, bir ay uğraşarak bileşik kıvrımları olan eklemli bir alüminyum zırh yaptık. TED كنا بعناية فائقة على مدى ذلك الشهر نركبُ بدلةً متحركة فعالة لدرع من الألمنيوم مع منحنيات مركبة.
    Okulda alüminyum zırh giymek hakkında öngöremediğim şeyler vardı. TED كان هناك أشياء لم أحسب لها حساباً حول ارتداء زي كامل لدرع من الألمنيوم إلى المدرسة.
    Mühendisler zaten alüminyum, çelik ve plastiğin stres altında nasıl kırıldığını çok iyi biliyorlar. TED حسنٌ، المهندسون لديهم فهم مسبق جيد جداً لكيفية تكسر الألمنيوم والمعدن والبلاستيك تحت الضغط
    Ama aynı zamanda alüminyum kalıp imalatçıları ile de karşılaştım, mühimmat üreticileriyle ve her çeşit insan ile. TED ولكني قابلت أيضاً قابلت .. صاهري الألومنيوم ومصنعي الذخائر العسكرية وكل أنواع الاشخاص من جميع الفئات
    Silahın tamamı içi boş alüminyum tüplerden yapılacak. Open Subtitles الشيء بأكمله يجب أن تتكون من سلسلة من أنابيب الألومنيوم مجوفة و يمكن ان تربط سوية باللاووظ سوية.
    O eski alüminyum olanın sahte olduğu besbelliydi. Open Subtitles الشجرة السابقة المصنوعة من الألومنيوم ، كانت زائفة للغاية
    Bu gelenektir, alüminyum sopalar ve yedinci oyuncuyu parmaklamak gibi. Open Subtitles هذا تقليد، مثل المضارب الألومنيوم ومداعبة الجولة السابعة.
    Nitrat amonyak, potasyum klorür toz alüminyum. Open Subtitles نترات أمّونيا، بوتاسيوم الكلوريد، ومسحوق ألمنيوم
    Pencerelerini alüminyum folyo ile kaplayan çılgın çiftlerin evlerinden uzak duran türden. Open Subtitles الزوجان المجنونان اللذان يتفادان ورق ألمنيوم على النافذة
    Modern bir alüminyum dökümhanesinin hücre evine bakıyorsunuz. TED أنتم تنظرون إلى خلايا في مصهر ألمونيوم حديث.
    Otopside, yaralarda alüminyum pulları bulunmuş. Open Subtitles الطبيب الشرعي وجد رقاقات ألومنيوم في الجروح
    Eski film rulolarından gümüş nitrat çıkarttım ve alüminyum potasyum sülfatla karıştırdım. Open Subtitles لقد فصلت اللون الفضي من نترات احد لفات الفلم القديمة ومزجته مع كبريتنات الالمنيوم والبوتاس
    Eski bir alüminyum V 8, Lucas elektrik sistemine ve Whitworth contalara sahip. Open Subtitles إنه في 8 بغطاء من الألومونيوم ونظام إختياري
    İşaretlerle kaplanmamış az sayıdaki dış yüzeylerde de genellikle koyu yeşil-gri renkle kaplanmış alüminyum kaplama yapılmış. TED يملك بعض الجوانب والاسطح والتي تكون خالية من الاعلانات وتقبع في الظلام المميز الاخضر - الرمادي .. وصفائح الالومنيوم
    alüminyum hidroksit ve formalin var. Open Subtitles تبدو آثار هيدروكسيد الألومينيوم والفورمالين
    Tıpkı, delinin birinin alüminyum folyo şapkasıyla içeri girip, Marslıların, kendisinin beyin dalgalarını çaldıklarını söylediği zamanki gibi, "Ben bakarım" dediler. Open Subtitles قالوا، " l'll يُدقّقُه خارج "، مثل l تَعوّدَ عَلى عندما بَعْض البندقِ جاءَ فيه بورقِ قصدير الألمنيومِ في قبعتِه، إدِّعاء المريخيين كَانتْ تَسْرقُ أفكارَه.
    O kadar gayret ve ihtisas'tan sonra, kalsiyum sülfat ve 3003-H14 sınıf alüminyum buldum. Open Subtitles علام عثرت؟ بعد جهدٍ جهيد وخبرة واسعة عثرت على كبريت الكالسيوم وبقع ألومينيوم 3003-اتش14
    Ve keşiflerinden sadece birkaç yıl sonra, alüminyum gümüş kadar pahalı bir metalden bir genel yapı malzemesine dönüştü. TED و بعد سنوات قليلة فقط من اكتشافهما، تغير الألمونيوم من معدن ثمين تكلفته تساوي تكلفة الفضة إلى مادة بنائية خام شائعة.
    - Üstelik bir de Dr. Mayer alüminyum alaşım izleri buldu. Open Subtitles الآن وعلاوة على ذلك الدكتور (ماير) وجدت آثار لصفائح الألمومنيوم
    Sürgülü mekanizma, dişli ağız, alüminyum susturucu. Open Subtitles طلقات , فوهه القناصه , كاتم صوت المونيوم
    alüminyum 26, formüldeki ana bileşendi. Open Subtitles ولكن العنصر المنيوم 26 كان الصيغة الاساسية في التركيبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more