Öyle fakat sahaya pür dikkat çıkmaya alışığımdır. | Open Subtitles | أجل ، لكني اعتدت على التواجد في الميدان وأشعر بالسيطرة الكاملة هُناك |
Bir patolog olarak, otopsi rutinine alışığımdır. | Open Subtitles | يجري الطبيب الشرعي , ل اعتدت على روتين تشريح الجثة . |
Duvarlar örmeye alışığımdır. | Open Subtitles | اعتدت على بناء الكثير من الحوائط بيننا |
- Birini kurtardığımda teşekkür duymaya alışığımdır. | Open Subtitles | أنا معتاد على كونها شكر عندما إنقاذ شخص. |
Bilirsin, uçmaktan korkarım da. Otobüslere alışığımdır. | Open Subtitles | أنا أخاف من الطيران انا معتاد على ركوب الحافلة |
Kararları almaya alışığımdır. | Open Subtitles | انا معتاد على اتخاذ القرارات. |