Buna alışık değiliz ve böcekleri bizden çok farklı organizmalar olarak görüyoruz. | TED | نحن لسنا معتادون على ذلك، ونحن نرى هذه الحشرات والكائنات الحية التي هي مختلفة جداً منا. |
Böyle bir çalışma azmine alışık değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا معتادون على مثل هذا الحماس الزائد |
Köşeyi döner dönmez dudaklarını görmeye alışık değiliz. | Open Subtitles | نحن فقط لسنا معتادون أن نرى شفاتك عبر الساحة |
Demem o ki, biz kendi başımıza bir şey yapmaya alışık değiliz hele ki araba sürmek. | Open Subtitles | أعني، لسنا معتادين على عمل أي شيئ ! لأنفسنا ، دع عنك أمر القيادة |
Bu tür olaylara alışık değiliz. | Open Subtitles | لسنا معتادين على هذه الأشياء. |
Ele geçirdiği topu dört kez kaybetti. Bu çocuktan bunları görmeye alışık değiliz. | Open Subtitles | استحواذاته الأربعة الماضية الفاشلة، أمر لم نعتد أن نراه من هذا الشاب |
Ele geçirdiği topu dört kez kaybetti. Bu çocuktan bunları görmeye alışık değiliz. | Open Subtitles | ،استحواذاته الأربعة الماضية الفاشلة أمر لم نعتد أن نراه من هذا الشاب |
Şey, biz "Pucks" için çok fazla övgü almaya alışık değiliz. | Open Subtitles | لسنا معتادين على تلقى المديح لمسلسل (بوكس) |
Buna alışık değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا معتادين عليك! |
Ele geçirdiği topu dört kez kaybetti. Bu çocuktan bunları görmeye alışık değiliz. | Open Subtitles | استحواذاته الأربعة الماضية الفاشلة، أمر لم نعتد أن نراه من هذا الشاب |