En kötüsüdür. Zamanla alışırsınız. | Open Subtitles | . الليلة الأولى دائماً سيئة . ثم تتعود على ذلك |
En kötüsüdür. Zamanla alışırsınız. | Open Subtitles | . الليلة الأولى دائماً سيئة . ثم تتعود على ذلك |
Bilginin her şeye değer Olduğu fikrine alışırsınız. | Open Subtitles | تتعوّد على الفكرة أن بعض المعلومات تشكل خطرا لكل شيء |
Başta sizi şok eder ama alışırsınız. | Open Subtitles | إنها صدمة في البداية ، لكنك سوف تعتاد على ذلك |
Azıcık sıktığının farkındayım; ama yakında alışırsınız. | Open Subtitles | يقرص قليلاً, أعلم ذلك لكن ستعتاد على ذلك |
alışırsınız. | Open Subtitles | ستعتاد عليها |
Biraz gürültülü ama alışırsınız. | Open Subtitles | ربما يكون كثير الضوضاء ولكنك ستعتادين عليه |
Tüm hayatınızı ikiniz birlikte geçirdiniz ama alışırsınız. Vakit alacak ama alışacaksınız. | Open Subtitles | أعلم أنك قضيت طيلة حياتك بالعيش وحدكما فحسب لكنك ستتعود على هذا |
Hastanelerdeki denge olayına alışırsınız. | Open Subtitles | كـ طبيب تتعود على كل التوازن في المستشفى |
Bir ajan olarak, rahatsız durumlarda bulunmaya alışırsınız ister bir yabancı bir hapishanede... sorgulamaya direnmek olsun ister, gerilla güçleriyle tropikal bir ormanda savaşmak olsun, ya da pantolonla miami'ye beş mil yüzmek olsun... bunlar sadece işinizin bir parçasıdır. | Open Subtitles | كعميل تتعود على وجودك في مواقف غير مريحه سواء كان مقاومة تحقيق |
aynı uzman doktorlara aynı ameliyat hemşirelerine, aynı hastaneye alışırsınız. | Open Subtitles | تتعود على نفس المتخصصين، نفس الممرضات، نفس المستشفى. |
Bay Ross, yaptığım işi yaptığınızda, insanların sizin firmanız hakkında e kötü şeyler düşünmesine alışırsınız... o yüzden biraz saygı göstermeniz hoşuma giderdi. | Open Subtitles | سيّد (روس) عندما تقوم بما أقوم به تتعوّد أن يظن الناس السوء في شركتك لذا سأقدر القليل من الإحترام. |
Görürsünüz, ona alışırsınız. | Open Subtitles | سترى، سوف تعتاد على ذلك. |
Sabahın köründeki buluşmalara alışırsınız. | Open Subtitles | ستعتاد على الاجتماعات في ساعات الصباح الباكرة |
Ama alışırsınız. | Open Subtitles | و لكن أنتَ ستعتاد على هذا |
Dışarıdan biraz korkunç göründüğünü biliyorum ama alışırsınız. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكن أن يبدو هذا مخيفاً من الخارج ، ولكنكِ ستعتادين على هذا |
Buna alışırsınız. | Open Subtitles | ستعتادين على هذا |
Şerife su getirin. İnanın, zamanla alışırsınız. | Open Subtitles | . الماء لعمدة البلدة . صدقني , بمرور الوقت ، ستتعود على هذا |
Gizli operasyonlarda, eski düşmanları görmeye alışırsınız. | Open Subtitles | في العمل المتخفي ، ستتعود على رؤية اعدائك القديمين |