Ona, gevezeliği kesip alış verişe gitmesini söyle. | Open Subtitles | أطلب منه التوقف عن الثرثرة والذهاب للتسوق. |
Biliyorum, alış verişe çıkacaksınız ama önce şeyden konuşsak... | Open Subtitles | أعرف أنك مستعجلة للذهاب للتسوق لكن أتسائل أولاَ إن كان بوسعنا التحدث عن .. |
Endişe etmeyin. alış verişe çıkıyordunuz değil mi? | Open Subtitles | لا شيء يدعوك للقلق والآن هل تذهبين للتسوق ؟ |
Ama kolayca atlatamazsınız._BAR_ Yarın Nagasaki'ye alış verişe gideceğiz. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك الإفلات بهذا بسهولة، سنذهب غدا لـناجازاكي للتسوق |
Sabahın sekizinde neden alış verişe gittin? | Open Subtitles | لماذا تتسوّق في ثمانية في الصباح؟ |
Çok sıkıcı tıpkı karım ile alış verişe gitmek gibi. | Open Subtitles | هذا المكان ممل أكثر من الذهاب للتسوق مع زوجتك |
alış verişe gitmemiz gerek. Yardım yemeği için elbiseye ihtiyacın var. | Open Subtitles | علينا ان نذهب للتسوق تحتاجين ثوباً للحفل |
Bir düzine yumurtanız vardı ve zaten Pazartesi günü alış verişe gideceksiniz. | Open Subtitles | أنتم لديكم دستة وأيضاً ستذهبون للتسوق يوم الإثنين |
Bununla alış verişe gitmezsiniz, bara gitmezsiniz her ne kadar gidebileceğinizi düşünseniz de. | Open Subtitles | لا تذهب للتسوق في ذلك. لا تنخفض إلى حانة في ذلك، و حتى ولو كنت تعتقد قد سحب في ذلك. |
İlk önce kişisel temizliğine bakalım, sonra da alış verişe gideriz. | Open Subtitles | أولاً نعمل على نظافتك، بعد ذلك نذهب للتسوق. |
İlk önce kişisel temizliğine bakalım, sonra da alış verişe gideriz. | Open Subtitles | أولاً نعمل على نظافتك، بعد ذلك نذهب للتسوق. |
Birlikte alış verişe çıkar pedikür yaptırırız. | Open Subtitles | يمكننـا الذهـاب للتسوق معـا نجمّـل أظـافرنـا تعلميـن أمور نسـائية ممتعة |
Eve gelmeni, onu alış verişe götüreceğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول عد للمنزل تريد الذهاب للتسوق |
Homo sapiens" in düsturu olan "Haydi alış verişe çıkalım" ise... bir delinin feryadı oluyor. | Open Subtitles | واصبح شعار البشرية " دعونا نذهب للتسوق " هل بكاء الصدق جنون ؟ |
Herhalde çok yakında alış verişe gelirler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيأتون للتسوق هنا قريبا جدا |
Her neyse, ben Angel il birlikte alış verişe gidiyorum. | Open Subtitles | على العموم, سأذهب للتسوق مع أنجلى ? |
Neden alış verişe arkadaşlarınla gittin? | Open Subtitles | إذن لم ذهبت للتسوق مع أصدقائك؟ |
Elbisem nasıl görünüyor? Beni alış verişe çıkar. | Open Subtitles | كيف يبدو هذا الفستان علي خذني للتسوق |
Seni alış verişe götüreyim. | Open Subtitles | إذاً، سآخذك للتسوق |
Sabahın sekizinde neden alış verişe gittin? | Open Subtitles | لماذا تتسوّق في ثمانية في الصباح؟ |