"alış-veriş" - Translation from Turkish to Arabic

    • التسوق
        
    • تسوّق
        
    • تتسوق
        
    • تجاري
        
    • أتسوق
        
    • نتسوق
        
    çok açık bir duyguyla bu yüzden gelecekte bilgisayarlarımızdan yada dışardan alış-veriş yapmak yerine ihtiyacımız olan herşeyi evimizde kendi kişisel üreticilerimizde üreteceğiz Open Subtitles بإدراك واضح جدا لذا بالمستقبل، بدلا من التسوق عبر الإنترنت أو في الشارع يمكننا أن ننتج كل شيء نريده أو نحتاجه في المنزل
    Evet, ama eğer onu harcarsan o zaman buna alış-veriş denir. Open Subtitles نعم، لكن إن احتفظتي بهم فسيكون الأمر يوم من التسوق.
    - alış-veriş merkezleri hakkında ne biliyorsun? - Ne? - alış-veriş merkezleri. Open Subtitles مولات التسوق لقد كنت عند أوليفر أتحدث معه
    Joy ve ben, Noellerde Dolphin alış-veriş merkezinde ilgi çeken insanlarız. Open Subtitles البهجة وأنا، نحن جاذبيةَ الميزّةَ إنتهى في مركزِ تسوّق الدولفينَ أثناء العُطَلِ.
    Bana Justin'in saçından getirirsen bir daha asla alış-veriş parası istemem. Open Subtitles فرقة إن سينك في المدينة إذا احضرت لي خصلة من شعر جاستن لن أسألك مجدداً أن تتسوق لي مرةً أخرى ..
    Bana ve kızlarıma elbise tasarlıyor. Karlı alış-veriş. Open Subtitles هو يصمم الملابس لي و فتياتي,إنه تبادل تجاري عادل
    Sana söyledim. Noel hediyeleri için alış-veriş yapıyordum. Open Subtitles أخبرتك أنني كنت أتسوق لهدايا عيد رأس السنة
    İleri teknoloji iletişim cihazı, neredeyse devlet üretimi bu aynı mağazadan alış-veriş yapıyoruz demek, ama sadece senin kredi kartın daha fazla ödüyor bu da bir CIA ajanına dokunur? Open Subtitles و سائل اتصال تقنيه عاليه .. هي معدات حكوميه تقريبا وهذا يعني اننا نتسوق في نفس المحل و لكن لديك رصيد اعلي في بطاقه ائتمانك .. و هذا يوصلنا انك
    Bazıları eve gidiyor, diğerleri çocuklarını gezdiriyor yada alış-veriş yapıyorlar. Open Subtitles البعض عائد لبيته وأخرون خارجون بأطفالهم للتمشي أو التسوق
    alış-veriş merkezinden merdivenlerden İnerken ayağını kırdın. Open Subtitles اتصل به كسرت قدمك أثناء نزولك درجات مركز التسوق
    Victor Paleologus bir film yapımcısıymış gibi alış-veriş merkezlerini dolaşırmış. Open Subtitles فيكتور بالالوجوس اعتاد ان يتجول في مجمعات التسوق مدعيا انه منتج افلام
    Sağdaki küçük market ise genellikle alış-veriş yaptığımız yerdir. Open Subtitles المتجر الصغير على اليمبن حيث نقوم بمعظم التسوق
    Gece internetten alış-veriş yaparken bayağı para harcadım. Open Subtitles قد صرفتُ الكثير من المال الليلة الماضية على التسوق على الأنترنت
    Sadece alış-veriş yapıyorum. Evdekiler bitmek üzere. Open Subtitles أقوم ببعض التسوق مواردي في المنزل قلت
    alış-veriş merkezimizde, tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi dünyanın dört bir yanından yiyecek, arabalar, gerçek araziler, andaçlar ve daha bir çok şeyi bulabilirsiniz. Open Subtitles وكما في العالم الحقيقي، ستجد في ،مركز التسوق أقراص الموسيقى والأفلام، الأثاث الأغذية، السيارات، العقارات، وكالات السفر والكثير غير هذا
    alış-veriş bitti. Sonra görüşürüz. Open Subtitles انتهى التسوق سأوافيك بالتفاصيل لاقحاَ
    Dur tahmin edeyim. alış-veriş, güzellik salonu, yeni giysiler... Open Subtitles دعينى أخمّن ، التسوق ، عمل مظهر جديد
    Camiler ve alış-veriş merkezleri inşa ediyor. Open Subtitles ويبنى مساجد ومراكز تسوّق.
    Bir hafta önce eşinizde nakit para yoktu ama şimdi siz bir orduyu doyuracak kadar alış-veriş yapıyorsunuz. Open Subtitles قبل أسبوع زوجتك... لم يكن معها نقود والآن فجأة أجدك تتسوق... لإطعام جيش من الناس.
    U.S.A. alış-veriş merkezinin bugünkü açılış töreni ülkenin 3. büyük marketi ve Virginia/McLean'in tam göbeğinde. Open Subtitles الافتتاح الكبير ليو اس ايه اليوم انه ثالث اكبر مجمع تجاري في امريكا وهو في منتصف مكلين فيرجينيا
    alış-veriş, pasif-agresif direniş olsaydı, Open Subtitles حسنا، لو كنت أتسوق من أجل السلبية والعدوانية،
    Irak'ta, Afganistan'da askerlerimiz vardı, ve biz burada, alış-veriş yapıyorduk." Open Subtitles قواتنا في العراق وأفغانستان ونحن هنا نتسوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more