"alıştık" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعتدنا
        
    • إعتدنا
        
    • تعودنا
        
    • عَلى
        
    • مُعتادين
        
    Yıllar geçtikçe, daha düz ve uzun saçın daha iyi ve daha güzel anlamına geldiği fikrine alıştık. TED على مر السنين، اعتدنا على فكرة أنه كلما كان الشعر ناعمًا وطويلًا كلما كان أكثر جمالًا وحُسنًا.
    Çünkü basit olanın iyi olduğu propagandasına kesinlikle alıştık. Ama ben buna inanmıyorum. TED ذلك أنه من المؤكد أننا قد اعتدنا على الدعاية بـأن ما هو بسيط هو جيد. لكنني لا أصدق ذلك.
    Öyle alıştık ki, sıradanlaşmaya başladı. Open Subtitles لقد اعتدنا على ذلك لدرجة أنه أصبح شيئاً مملاً
    Kızını şikâyet etmene biz alıştık da sen bıkmadın mı? Open Subtitles لقد إعتدنا أن نسمع شكواكَ عن ابنتكَ هل سئمتَ منها؟
    Hatta, yıllar boyunca bu duruma o kadar alıştık ki sızmaya çalışanları korkutup kaçırmak artık ritüelin bir parçası oldu adeta. Open Subtitles في الواقع، لقد إعتدنا على ذلك على مر السنين حتى، اه، أصبح شبه جزء من الطقوس لتخويف من يحاول التسلل
    Çünkü her gün televizyonda, sinemada karşımıza çıkıyor. Ve biz de artık alıştık. Open Subtitles ، نحصل على الكثير منه في الأفلام، على التلفزيون لذا تعودنا كثيراً على إستخدامه
    Yani, biz sana alıştık ama, gerçekten de garip adamsın. Open Subtitles نعم، أَعْني، نحن مُتعودونَ عَلى أنت، لكن، رجل، أنت غربة.
    Doğrusu bunu sık yapıyor. Biz alıştık buna. Open Subtitles إنها تفعلها بإستمرار، نحن مُعتادين علي هذا.
    Evimiz Dijon'un dışında. Ayrıca alıştık da. Open Subtitles اننا نعيش خارج ديجون بالاضافة الى أننا قد اعتدنا على ذلك
    Dördümüz burada birlikte yaşamaya alıştık ve sonra sen geldin, doğal olarak senin hakkında konuşuyoruz. Open Subtitles لقد اعتدنا على العيش معا هنا، نحن الأربعة وحين جئت إلينا فمن الطبيعي أن نتحدث عنك
    Çöp öğütücü bir yılı aşkın zamandır bozuk. Biz alıştık. Open Subtitles فماكينة الصرف معطلة منذ أكثر من عام و نحن نوعاً ما اعتدنا على ذلك
    Biz bir süredir aynı suda haşlanıyoruz. Isıya alıştık. Open Subtitles نحن أشبه بالضفادع التي لزمت القدر لفترة، اعتدنا على الحرارة
    Oh, değiştik. Acımasız ve soğukkanlı olmaya alıştık. Open Subtitles اعتدنا على أن يكون كل شيئ بباردة واقساوة.
    Kötü haberlere o kadar alıştık ki artık duyarsızlaştık. Open Subtitles اعتدنا على تدفّق الأخبار السيّئة لدرجةِ أنّنا أصبحنا باردي الإحساس. ها هو الحلّ. شغّلي قناةَ الأخبار.
    dedik. Buna alıştık ve bir daha asla meydan okumadık ve bu benim için enteresan ve enteresan diyerek aslında birazcık delice demek istiyorum çünkü en iyi ihtimalle eski tarihli bir ön yargı olmasına rağmen, hâlâ bunu bir alt kesit olarak konuşuyoruz. TED اعتدنا الأمر ولم نفكر به ثانيةً. وهذا يذهلني، وأقصد أنه أمر غير معقول نوعاً ما، لأننا لا نزال نفصله عن تلك المجموعة مع أنه تحيز متناقَل على الأرجح.
    Tamam, Walt, önce sana bir sormamız gerekirdi, ama sen gittiğinden beri işleri başka şekilde yapmaya alıştık. Open Subtitles أجل , والت , ربما كان علينا الرجوع إليك أولاً لكن منذ أن ذهبت إعتدنا على فعل الأمور بطريقة أخرى
    Oyuncak tabanca o, alıştık artık. Open Subtitles إنه مُسدّس لعبة ، لقد إعتدنا عليه
    Bilimin gücüne alıştık... o nedenle başımıza bu felaket gelince yine bilimden medet umduk. Open Subtitles لقد إعتدنا على أدلة العلم وسلطانه وعندما صُعقنا، إتجهنا إلى العلم، وقلنا "لماذا"؟
    -Başta tuhaf ama alıştık gibi Open Subtitles كان الامر غريباً في البداية و لكن الآن و قد تعودنا على الأمر لا بأس
    Ses, yazı ve video aracılığıyla dijital teknolojiyi iletişim amaçlı kullanmaya o kadar alıştık ki ama artırılmış gerçeklik çok daha fazlasını yapabilir. TED لقد تعودنا على استخدام التكنولوجيا الرقمية للتواصل عبر الصوت والنصوص والفيديو، ولكن يمكن لـتقنية الواقع المعزز القيام بما هو أعمق بكثير.
    Ama biz küçük Stewie'ye gerçekten çok alıştık. Open Subtitles ولكننا تعودنا على ستيوي الصغير.
    Görüyorsun, biz küçük insanlar sopanın kısa ucunu elde etmeye alıştık. Open Subtitles تَرى، نا قليلاً ناس، نحن مُتعودونَ عَلى أَنْ نُصبحَ النهاية القصيرة للعودِ.
    Biz artık alıştık. Open Subtitles نحن مُتعودونَ عَلى هو.
    Düşünmek ve hayatta olmanın aynı ve tek olduğu bir yerde mantıkla tutkuyu zıt olarak düşünmeye çok alıştık. Open Subtitles نحن مُعتادين جداً على إعتبار العقل و العاطفة كأمرين متنافرين وأما صورة التفكير العاطفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more