Liz Lemon, insanları çok sıkı kucaklayabilirim ve alışveriş merkezlerinde kaybolabilirim ama bir aptal değilim. | Open Subtitles | ربما أعانق الناس بشدة وأضيع في الأسواق ولكنني لست غبياً لماذا إذاً تعطيه كل ذلك المال؟ |
Geziniyorlar, bilinçsizce... alışveriş merkezlerinde. | Open Subtitles | إنهم يتجولون مخدرين في الأسواق |
Ama sonra arkasına bakıyor eskiden havalimanlarında veya alışveriş merkezlerinde beni geçip arkasına baktığı gibi. | Open Subtitles | وبعدها ينظر إلي في الخلف كما أعتاد أن يفعل حين يسبقني ركضًا في المطارات أو المجمعات التجارية أو .أين ما يكن |
Küçük marketlerde, video dükkanlarında, alışveriş merkezlerinde olmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نكون بالبقالات ,محلات الفيديو المجمعات التجارية. |
(Gülüşmeler) Hepimiz alışveriş merkezlerinde vakit geçiriyoruz, şehir dışlarına taşınıyoruz. Şehir dışlarında kendi mimarlık fantezilerimizi oluşturabiliriz. | TED | (ضحك) نلتقي جميعا في المجمعات التجارية وننتقل جميعا لنعيش في الضواحي، وهناك، في الضواحي، يمكن أن نخلق خيالات هندسية. |