Dinle, zevklerine tamamen saygı göstersem de, ayakkabıların ve kıyafetlerine, Morgan Carter gibi alışveriş yapıyorsun. | Open Subtitles | اسمعي، بينما أحترم ذوقك في الأحذية والملابس فأنت تتسوقين كمورغان كارتر |
- Sen de güneşlenip, alışveriş yapıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ قضيتِ عطلتك تتشمسين و تتسوقين. |
Hayır, anne ben Rory için alışveriş ediyorum. Sen hayali torunun Barbara Hutton için alışveriş yapıyorsun. | Open Subtitles | أنا أتسوق لها وأنتي تتسوقين ( لحفيدتك الخيالية ( باربرا هوتون |
Daha büyük kıyafetlerin var mı yoksa bebek mağazasından mı alışveriş yapıyorsun? | Open Subtitles | هل لديك أي ملابس اكبر؟ ام انك تتسوق من محلات (بيبي غاب)؟ |
Neden burdan alışveriş yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتسوق هنا؟ |
Benim için yemek yapıyorsun, temizliyorsun, alışveriş yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعد الطعام لي وتقوم بغسل ملابسي، وتتسوق من أجلي |
Neden geceleri alışveriş yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتسوق ليلاً ؟ |
Son kez benim için alışveriş yapıyorsun Q. | Open Subtitles | إنها آخر مرة تذهب وتتسوق لي يا (كيو) |