| Bu sabah Memphis dükkânlarında alışverişe gittim ve çılgına döndüm. | Open Subtitles | ذهبت للتسوق في محلات ممفيس هذا الصباح ولم أكبح جماح نفسي |
| Sana teşekkür hediyesi almak için Cordelia'yla birlikte alışverişe gittim ama zaten herşeyi görmüş bir erkek ne ister ki? | Open Subtitles | ذهبت للتسوق كى أبتاع لك هدية عرفان و لكن ماذا تحضرى لشخص رأى كل شيء؟ |
| Onu heyecanlandıracak bir şeyler almak için alışverişe gittim. | Open Subtitles | ذهبت للتسوق لأجعل الأمور تبدو طبيعية أنتِ تحاولين |
| Onu heyecanlandıracak bir şeyler almak için alışverişe gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ لتسوق لكي أحاول جعل الأمور مثيرة بالنسبة له |
| Onu heyecanlandıracak bir şeyler almak için alışverişe gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ لتسوق لكي أحاول جعل الأمور مثيرة بالنسبة له |
| Bugün Beverley's'e alışverişe gittim ve çay servis etmek için uyumsuz bardaklar satın aldım. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ للتسوق في "بيفرلي" واشتريتُ فناجين غير متناغمة لتقديم الشاي. |
| Birkaç gün önce alışverişe gittim ve kelimenin tam anlamıyla çıldırdım ve bir sürü şey aldım. | Open Subtitles | ذهبت للتسوق بضعة أيام قبل وحرفيا ذهب مجنون واشتريت الكثير من الأشياء. |
| Chanel Bayramı yaklaşıyor, bu yüzden şuursuz büyükannemin kredi kartıyla alışverişe gittim. | Open Subtitles | عيد " شانيلويين " قادم ، لذا ذهبت للتسوق بالبطاقة الإئتمانية لجدتي التى تُعاني من غيبوبة |
| Her neyse alışverişe gittim. | Open Subtitles | على أى حال , ذهبت للتسوق |
| Bugün Harakajı'ya alışverişe gittim. | Open Subtitles | واليوم، وأنا ذهبت للتسوق في Harajuku. |
| Merhaba ev arkadaşım. alışverişe gittim. | Open Subtitles | ...مرحباً يا زميل السكن ذهبت للتسوق |
| alışverişe gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت للتسوق |
| alışverişe gittim.... ...ve sana küçük bir şey aldım. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ للتسوق ، و أحضرتُ لكِ شئ ما |
| Çocuklarla alışverişe gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ للتسوق مع الأطفال. |