"alışverişine" - Translation from Turkish to Arabic

    • لشراء
        
    • للتسوق
        
    • لتسوق
        
    • للتسوّق
        
    • اتسوق
        
    Dawn'u da okul alışverişine götürebilirsin Ne? Open Subtitles يمكنك أن تأخذيها معك للتسوق ,لشراء لوازم المدرسة
    Bu şekilde elimizde kalan ceset torbalarıyla market alışverişine çıkabiliriz. Open Subtitles وهكذا يمكننا استخدام الأكياس التي نوفرها لشراء الخضار
    Aman tanrım! Hemen bebek giysisi alışverişine çıkıyoruz. Open Subtitles ياإلهى يجب أن نذهب الأن لمحلات التسوق لشراء ملابسه
    Şimdi, kim yeni marka sikik bir Dünya alışverişine gitmek ister? Open Subtitles الآن، من يريد الذهاب للتسوق من العلامة التجارية للعالم اللعين الجديد؟
    Yani Monica'yla Chandler çamaşır yıkarken ya da market alışverişine gittiklerinde o işi mi yapıyordu? Open Subtitles اتعنين ان متى مونيكا وتشاندلر يغسلان الملابس او يذهبان للتسوق ؟
    Bilmiyorum. Belki antika alışverişine çıkabiliriz. Open Subtitles لا أدري ، ظننت أننا ربمايمكننا الذهاب لتسوق بعض التحف
    O düğün alışverişine benimle geleceğine söz verdi. Open Subtitles لقد وعدني أن يرافقني للتسوّق من أجل حاجيات الزفاف
    Market alışverişine de aynı şekilde. - İstersem spor salonuna bile yazılırım. Open Subtitles قد أذهب لشراء البقالة، وقد أذهب للصالة الرياضية.
    Yemin ederim, kataloğu bitirir bitirmez mutfak alışverişine çıkacağım. Open Subtitles أقسـم بأننـي سأتسـوق لشراء بعض الطعـام حالمـا ننتهـي من الكتـالوج
    Oh, aslında, kıyafet alışverişine gitmeyi planlıyorduk baba-kız dansı için. Open Subtitles في الواقع, كنا نخطط للذهاب لشراء الفساتين من أجل رقصة الأب مع الابنة
    Onu almadan elbise alışverişine gittiğiniz için kalbi kırılmış. Open Subtitles لقد جُرحتْْ مشاعرها لأنكما ذهبتما لشراء الفساتين دون اصطحابها
    Geri döndüğünde, ayakkabı alışverişine çıkabilir miyiz? Open Subtitles حسنا، عندما تعود هل من الممكن أن نتسوق سويا لشراء أحذية؟
    Söz, bu hafta sonu mobilya alışverişine çıkacağım. Open Subtitles صدّقيني، سأذهب لشراء الأثاث في عطلة الأسبوع
    Aptal ceketimi giyip aptal arabaya bineceğim ve aptal kıyafet alışverişine gideceğiz. Open Subtitles سأرتدي سترتي الغبية، وسندلف للسيارة الغبية وسنذهب للتسوق الغبي عن الملابس
    Öyle gözüküyor ki, üçümüz... elbise alışverişine çıkıyoruz. Open Subtitles حسناً،على ما يبدو ثلاثتنا سنذهب للتسوق للفساتين الآن.
    Beni annem için Noel alışverişine götürür müsün? Open Subtitles كنت افكر , ربما تأخذني للتسوق للعيد لأجل امي
    Ama annemi okul alışverişine çıkardığından beridir görmedim Open Subtitles لكني لم أرى امي منذ ان اوصلتني للمدرسة وذهبت للتسوق.
    Onu iç çamaşırı alışverişine götürmek istiyormuş. Open Subtitles ثم يقول أنه يرغب فى أخذها لتسوق الملابس الداخليه المثيره
    Tek hatırlayacağın şey kızını okul alışverişine bıraktığın olacak. Open Subtitles كلّ ما ستتذكره أنّكَ عُدت لتسوق اللوازم الدراسية لإبنتكَ.
    Bu sabah market alışverişine gidiyor olmalısınız. Open Subtitles يجب ان تكونوا في طريقكم لتسوق البقالة هذا الصباح
    Daha yeni taşındığın için sana ve döşeme şekline karışmayacağım, ama yakında, ev alışverişine çıkman gerek. Open Subtitles حسناً، لن أنتقد طريقتك في التزيين ،لأنك إنتقلت إلى هُنا للتو لكن قريباً سنذهب للتسوّق من أجل المنزل
    Benim cebimdeki parayla altı kişilik bir aile için market alışverişine çık da sonra konuşalım. Open Subtitles اتسوق لأغراض العائلة من البقال بما يوجد في محفظتي بعدها لنتحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more