Hayır, o değil, sadece zihnim dolu ve Sha're'yi düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum, nerede, ona ne oldu. | Open Subtitles | إنها هكذا بالضبط عقلي يعمل بإستمرار و لا أستطيع التوقف عن التفكير في شاراى أين هي وماذا أصبحت |
Charlie, sonunda bu gece ilk kez öpüşebildim ve kendimi hala sırıtmaktan alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | حسناً يا تشارلي , أخيراً حصلت على قبلتي الأولى الليلة و الآن لا أستطيع التوقف عن الإبتسام |
İlk kitabının ilk kopyasını imzalatmak için uzunca bir sırada bekleyeceğimi hayal etmekten alıkoyamıyorum kendimi. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن تخيل الطابور الطويل الذي ينتظر التوقيع على أول نسخة من الكتاب |
Evliliklerin ne kadar kırılgan olduklarını ve seni ne denli savunmasız hissettirdiklerini düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير حول كيف أن الزواج حقاً هش وكيف يجعلك تشعرين بأنك معرّضة للهجوم |
Her günümü annemden kaçmaya çalışarak geçirdim... şimdi ise burada olmasını dilemekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | كل يوم أحاول أن أهرب من أمي... و الآن لا أستطيع التوقف عن رغبتي, بأن تكون هنا. |
Sadece duygularımı dışa vurmada zor zamanlar geçiriyorum ve kendimi çığırtkanlıktan alıkoyamıyorum! | Open Subtitles | يصعب عليّ التعبير عن عواطفي ! ولا أستطيع التوقف عن الصراخ |
Hikayesini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. - Peynir topu ister misin? | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بقصتها |
"Bu akşam ne giyeceğini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum." diyor. | Open Subtitles | يقول "لا أستطيع التوقف عن التفكير عن ما سترتديه الليلة" |
Kendimi Kallie'yi düşünmekten alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التوقف عن التفكير بـ"كالى" |
Seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بشأنك. |
- Öyle deme. Ona olanları düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن .. التفكير فيما حدث |
Kendimi, seni düşünmekten alıkoyamıyorum. Tanrım... gerçekten mi? | Open Subtitles | -لا أستطيع التوقف عن التفكير بكِ . |