"alınmıştı" - Translation from Turkish to Arabic

• مأخوذة
• أُخذ
• أُخذت
• محجوزاً
• تم أخذه
• استأصل

Çünkü bu parmak izleri ilk olay yerinden alınmıştı.
لأن هذه البصمات كانت مأخوذة من مسرح الجريمة الأول.

Üzgünüm. Bütün güzel kod adları alınmıştı.
معذرة ، فجميع الأسماء الحركية الجذابة مأخوذة!

Biliyorum, biraz gayri resmi oldu ama hediye listendeki her şey alınmıştı.
أعلم أنها بشكل غير رسمي لكن كل شئ آخر قد أُخذ

Majesteleri, kutunun içine baktım. alınmıştı.
مولاتي، لقد ذهبت لأرى الغرض، فوجدته قد أُخذ

Atların çoğu ordu için alınmıştı. Gerisiyse onları besleyecek bir şeyimiz kalmadı.
أُخذت أغلب الأحصنة للجيش، وأمّا بالنسبة للبقية فلم يتبقَ مانطعمها به.

Evet... 10 yıl önce, karım bir Goa'uld'a konukçu alınmıştı.
أجل منذ 10 سنوات زوجتى أُخذت " مضيفه بواسطه الـ " جواؤلد

Daha gençtim ve "Huck Finn" alınmıştı.
كنت صغيراً و كان (هكلبري فين) محجوزاً

İtalya sınırındaki birkaç subay ile beraber rehin alınmıştı.
لقد تم أخذه أسير إلى جانب بعض الضباط بالقرب من الحدود الإيطالية.

En son bu kadar uzun süre konuşmadığımız zaman bademcikleri alınmıştı ve ben de mesajlaşmaktan nefret ediyorum.
اخر مره قمت بمراسلته بدون أن نتحدث لبعض كان عندما استأصل لوزيته وأنا سئمت من هذه الرسائل النصيه

Üzgünüm, bütün havalı kod adları alınmıştı.
معذرة ، فجميع الأسماء الحركية الجذابة مأخوذة!

Şüphelinin lafına göre, bıçak kendi mutfaklarından alınmıştı ve önceden de kırıktı.
لا، إن السكينة طبقاً لأقوال المتهم والتى كانت مأخوذة من المطبخ - كانت فى الأصل مكسورة-

her şeyimiz alınmıştı ve bize olan öfke çok fazlaydı.
أُخذ كل شيءٍ مننا، وكان العداء شديد.

Bir kısmı daha önce alınmıştı.
هناك مبلغ أكثر قليلا أُخذ من قبل

Morfine gelirsek, o çoktan, ileride bir iş için lazım olabileceği... düşüncesiyle Mösyö Colin McNabb'den alınmıştı.
"بالنسبة للمورفين الذي أُخذ من السيد "كولين مكناب من قبل شخص ما فكر أنه ربما سيستخدمه

Ohh, doğru ya, O önceden alınmıştı. Pes ediyorum.
صحيح، لقد سبق أن أُخذت

.org alınmıştı.
-دوت أورغ كان محجوزاً .

'Rex' ismi alınmıştı.
(ريكس) كان محجوزاً

Çünkü o isim alınmıştı!
لماذا لم نسميه هربس.كوم؟ لأنه . تم أخذه بالفعل!

Peki... ne alınmıştı?
حسنا ، ما الذي تم أخذه ؟

Anlamadım. Kalbi mi alınmıştı?
لست أفهم، استأصل قلبه؟