"alabilmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للحصول على
        
    • لأحصل على
        
    • لشراء
        
    • لتحصل على
        
    • من أجل الحصول
        
    • لاحصل على
        
    • ليحصل على
        
    • لكي تحصل على
        
    • للحُصُول على
        
    • لنحصل على
        
    • وقائيًّا
        
    • العالم للحصول
        
    Sırf bir davetiye alabilmek için herkes haftalarca sana yaranmaya çalışmıştı. Open Subtitles تتذكرون.. الجميع كان يهتف لك قبل اسابيع فقط للحصول على دعوة
    Yani bu onurlu makinist programını alabilmek için zeki olman gerektiğini söylemek istedim. Open Subtitles أَعْني، أنك ستصبح ذكيَ و جميلَ للحصول على الشرفِ في الدخول هندسة البرامجِ.
    ...bu kişinin sonuç alabilmek için her şeyi yapabileceğini söylemez. Open Subtitles سوف تفعل وتقول كل ما يتطلبه الأمر للحصول على نتائج
    Düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de narkoz vermem gerekir. Open Subtitles لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام
    Adamım, bu arabalardan birini alabilmek için... penisinin ne kadar küçük olması gerekiyor? Open Subtitles يا رجل كم يجب أن يكون عضوك صغيراً لشراء واحدة من هذه السيارات؟
    Kızının biri büyükbaba ve büyükannesine para alabilmek için dava açtı. Open Subtitles رفعت إحدى بناته دعوى قضائية على جدّيها لتحصل على مال وديعتها
    Temiz bir sonuç alabilmek için yapılabilecek son testi yapıyorum. Open Subtitles أنا أجري أخر تحليل ممكن إجرائه للحصول على نتيجة نقية،
    Bilgi alabilmek için seks kozunu oynamayı bilen bir tek sen değilmişsin. Open Subtitles أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف كيفية استخدام الجنس للحصول على المعلومات.
    Hayır, hayır, insanlar tavsiye alabilmek için günah çıkarmanın korumasına ihtiyaç duymazlar. Open Subtitles لا , لا الناس لا يحتاجون حماية المُعترف له للحصول على نصيحة
    Bu kuruluştan düzgün bir cevap alabilmek için ne yapmalıyım ? Open Subtitles ماذا علي أن أفعل للحصول على إجابة مباشره من هذه الوكالة؟
    Başka kimse zarar görmesin diye durdurmak zorundaydım, kontrol altına alabilmek için. Open Subtitles اضطررت للتوقف قبل يصب أي شخص آخر، للحصول على انها تحت السيطرة.
    gizlice bilgi alabilmek için, akla gelebilecek her yolu kullanıyordu, muhbirler veya telefon dinlemeleri gibi, bu resimde de gördüğünüz gibi. TED سخرت كل الأدوات الممكن تخيلها للحصول على المعلومات سريًا، مثل العملاء، أو التنصت على الهواتف، كما ترون في الصورة هنا.
    Ben bir jeofizikçiyim ve öğrenciyken kullandığım tüm yer bilim kitaplarımı kastediyorum. A alabilmek için yanlış cevaplar vermek zorundaydım. TED أنا جيوفيزيائي وأثناء دراستي, كل كتبي كانت عن علم الأرض كان ضروري أجابة الأسئلة خطأ للحصول على أعلى الدرجات
    Düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de narkoz vermem gerekir. Open Subtitles لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام
    Kızılcık alabilmek için yaşlı bir kadını dövmem gerekti. Open Subtitles اضطررت إلى ضرب عجوز بالعصا لأحصل على الصلصلة
    Bunları satın alabilmek için canla başla çalıştım, ve hiç kimse bunları benden geri alamayacak. Open Subtitles لقد فعلت المستحيل لأحصل على ثمن هذه الأشياء و لن يأخذها أحد مني
    Texas Mustang midillilerinden alabilmek için bol şans gerek! Open Subtitles انت تحتاج الى حظ كبير لشراء المهور البرية من تكساس
    Bart gözü dönmüş gibi davranıyor. bir kitap alabilmek için her şeyi yapıyor bir kitap mı? Open Subtitles الفتى المسكين مهووس، يريد المال لشراء كتاب هزلي
    Kısa pembe bir palto giyerdi. Onu alabilmek için uzun bir süre para biriktirmiş olmalı. Open Subtitles ،كانت معتداة على لبس معطف وردي خفيف لكنها وفرت كل نقودها لتحصل على هذا المعطف
    Bu gözlüğü alabilmek için çok fazla zaman ve para harcadım. Open Subtitles قضيت الكثير من الوقت والمال من أجل الحصول على هذه النظارات.
    Lanet olsun. O işi alabilmek için kıçımı yırtmıştım. Open Subtitles تبا ارهقت مؤخرتي بالجلوس والعمل لاحصل على المنصب
    Tuttuğu şeyi alabilmek için kadının sağ el parmaklarını kesmiş. Open Subtitles إضطر إلى كسر أصابع اليد اليمنى ليحصل على الشئ الذى تمسكه
    Burada bir kahvaltı alabilmek için ne yapmak gerekiyor? Open Subtitles ماذا على الفتاة أن تفعل هنا لكي تحصل على الفطور ؟
    O kartı alabilmek için 18 yaşında olmalısın. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ 18 للحُصُول على تلك البطاقةِ.
    Onlardan bir isim alabilmek için doğruluk iksirini kullanacağız ve sen burada kalıp Leprikonların geri gelip gelmeyeceğini öğren. Open Subtitles لنستخدم جرعة الحقيقة الخاصة بكِ لنحصل على الإسم منهم وأنتِ ابقي هنا وحاولي معرفة إذا كان الجن يحاولن العودة
    Virüsün yayılmasını kontrol altına alabilmek için, sağlık kordonu oluşturmamızı tavsiye ediyorum. Open Subtitles أوصي بأن نُنشئ حاجزًا وقائيًّا لإحتواء إنتشار الفيروس.
    İnsan onu alabilmek için savaşmalı. Open Subtitles المرء يحتاج للمال وعلى المرء أن يحارب العالم للحصول عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more