"alacaklılar" - Translation from Turkish to Arabic

• الدائنون
• الدائنين
• المستحقة

Çünkü alacaklılar benim evimi arıyor. Kira kontratını yeniden imzaladım.
لان الدائنون ياتون الى منزلي وانا من يوقع لهم السندات

Annem ise tek başına hayatının aşkının yasını tutuyor, üç çocuk büyütmeye çalışıyor, alacaklılar kapıya dayanıyordu.
وأمي كانت وحيدة، تتحسر على حب عمرها وهي تحاول تربية ثلاثة أبناء، بينما كان الدائنون يطرقون على الأبواب.

Sana bir şey söyleyim çocuklar, önceki hayatlarımızda işlediğimiz günahların bedellerini toplayan alacaklılar gibiler.
دعنيأخبرك.. الأطفال هم الدائنون عن إرتكابنا للخطايا في الحياة

Usta, siz gittikten sonra alacaklılar her gün borçları için geldi.
سيدى بعد رحيلك ظل الدائنين يطلبون ديونهم

Flaş haber. alacaklılar bu hafta evini almış ve iş yerine de ihtiyati haciz konmuş.
خبر حديث، الدائنين أخذوا المنزل هذا الأسبوع

"Mart 2009 alacaklılar hesabı" yazıyor.
مكتوب "الحسابات المستحقة لشهر آذار لعام 2009"

Lanet olsun, alacaklılar burayı boşalttı bile.
تباً، الدائنون نظفوا المكان ولم يتركوا شيئاً

Ev sahibi, terzi, şarap taciri ve bilindik alacaklılar.
المالك، الترزي، تاجر الخمر الدائنون المعتادون

Bak, birisi bu adamın peşindeyse, alacaklılar, veya film eleştirmenleridir.
انظرى لو ان هناك احد يلاحق هذا الشخص لابد ان يكون الدائنون او النقاد السنيمائيين

alacaklılar para için buradalar. İtibarımızı iki paralık edeceksin.
الدائنون هنا من اجل النقود لا تجعلينا نبدو سيئين ,انا اترجاكِ

alacaklılar tüm mallarına el koymuş ve şu anda tüm eşyaları bir depo tesisinde tutulmakta.
الدائنون حجزوا على كافة ممتلكاته وحالياً كلها موجودة في منشأة لتأجير وحدات التخزين

Satış yapamadan alacaklılar kapıya dayandı.
يأتي الدائنون ليطرقوا الباب قبل أن ننشئ متجراً

alacaklılar bir kuruş bile alamayacaklar.
الدائنون لا تحصل على قرش واحد.

Öldü. Ölüm döşeğindeyken, alacaklılar tarafından sürekli taciz edilmenin çok dayanılmaz bir şey olduğunu söyledi.
لقد ماتت ، قالت وهي تحتضر أن سبب موتها هو مضايقتها بواسطة الدائنين

Bu yüzden, Matt alacaklılar yüzünden bezdirildi.
لذا، بأيّ حال، كان (ماث) يتعرض للمضايقة من قبل الدائنين.

alacaklılar kanımızı emiyordu.
الدائنين يستنزفوننا

- alacaklılar, efendim.
-من؟ الدائنين ، سيدي.