| Lütfen, bana onu verme, yoksa tüm polis teşkilatnın alay konusu oluruz. | Open Subtitles | من فضلك , لا تعطيني هذه, والا أصبحت أضحوكة الشرطة الموجوده كلها |
| Sırf biraz soğuk diye eve dönersek herkese alay konusu oluruz. Çok doğru. | Open Subtitles | سنكون أضحوكة البلدة لو تراجعنا بسبب البرد |
| Ayrıcalıklı misafirlerimizi tam bir alay konusu yaptın. | Open Subtitles | لقد جعلت اليوم من ضيوفنا المبجلين أضحوكة |
| Kefalonya'nın alay konusu olurum. | Open Subtitles | سأصبح إضحوكة كفلونيا |
| Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع |
| Şimdi ise bu değersiz veletlere alay konusu oluyorum. | Open Subtitles | لكن الآن، أنا محط سخرية من هولاء الصغار التافهين |
| Bir beyefendi bir hanımefendiyi sosyal bir etkinliğin ortasında pat diye bıraktığında o hanımı aşağılar ve arkadaşlarının alay konusu haline getirir. | Open Subtitles | عندما يقوم سيد نبيل بترك سيدة في وسط حدث اجتماعي يهين السيدة ويجعلها أضحوكة لرفاقها |
| Korkunç! Kasabanın alay konusu olduk ve kızımız kayıp. | Open Subtitles | هذا مريع، أصبحنا أضحوكة في البلدة وفقدنا إبنتنا |
| Pakistanlıların alay konusu olacağım. | Open Subtitles | ولو جرى هذا، فسأصبح أضحوكة الجالية الباكستاني هنا |
| Herkes de bugün bana çektiriyor, Turtle. Kuaförde alay konusu oldum. | Open Subtitles | أنا من يُنغص عليّ اليوم إني أضحوكة الصالون |
| Zamanla veya kötü kritiklerle alay konusu oldu. | Open Subtitles | في أعلى القائمة بسبب الزمن , أو الصحافة السيئة أصبحت أضحوكة |
| O kaçığa on iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
| O kaçığa on iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
| Bütün ülkenin alay konusu olmam benim suçum olsa da şu anda sağlık sigortası olmayan 46 milyon Amerikalıyı değil de benim cinsel hayatımı konuşuyoruz. | Open Subtitles | وأود أن أشير إلى أنه خطئي اليوم لأنني جعلت من نفسي أضحوكة وطنية لكننا نتحدث عن حياتي الجنسية |
| Kanalizasyonları dolaşmaya devam ederseniz eninde sonunda AC-12 alay konusu haline gelecek. | Open Subtitles | هناك الكثير من مجاري الصرف الصحي يمكنك النظر فيها لتصبح أضحوكة |
| Bir yandan, kız beni yalanlıyor ve hastanede alay konusu oluyorum. | Open Subtitles | ثم ترفض الأمر، وأنا أكون أضحوكة المستشفى. |
| Bu yasak âşk öğrenilirse herkese alay konusu olurum ve bu beni çok korkutur. | Open Subtitles | أن اصبح هذا الارتباط معروفاً سيجعل مني أضحوكة ويجعلني اشعر بالقرف |
| alay konusu oldu. | Open Subtitles | هذا جعل منه إضحوكة. |
| Bu grup işte bu yüzden NASCAR'ın alay konusu. | Open Subtitles | لهذا السبب هذا الفريق هنا إضحوكة (ناسكار) |
| Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع |
| Ama şimdi sayende, bütün krallığın alay konusu oldum. | Open Subtitles | و الآن, شكرا لكي, أصبحتُ موضع سخرية المملكة بأكملها. |
| - Çocuk parkında alay konusu olurlar. | Open Subtitles | قد يتعرضون للسخرية في ساحة المدرسة |
| Lütfen, zaten yeterince alay konusu oldu. | Open Subtitles | من فضلك لقد ذلت بما فيه الكفاية |