"aldık ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخذنا
        
    • تلقينا
        
    • حصلنا
        
    Daha önce gördüğünüz, istasyondaki otoparkın köşesini aldık ve herkesin paylaşması ve ürün toplaması için sebze yatakları yaptık. TED أخذنا زاوية من مواقف السيارات في المحطة الذي رأيتموه، و زرعنا العديد من الخضروات للجميع ليتشاركوا ويقطفوا من صنيعهم.
    Fakat biz tüm kötülükleri dikkate aldık ve çok çeşitli örümcek ağlarını çalıştık. TED لكن قد أخذنا بعين الاعتبار كل الاحتمالات، وقد تدربنا بتنوع شامل لشباك عناكب.
    Biz de bundan ilham aldık ve Trayvon Martin gibi kapüşonlu eşofman üstü giyelim dedik. TED لذا أخذنا ذلك بالاعتبار، فقررنا أننا سنرتدي الهوديز مثل تريفون مارتن.
    Ve 48 saat içinde, öğrencilerden yaklaşık 100 bildirim aldık ve en iyi dört bunu mükemmel şekilde halletti. TED وخلال 48 ساعة، تلقينا نحو 100 مراسلة من الطلاب والأربعة الأوائل توصلوا إلى الطريقة المثالية
    İlk ay bir milyon tıklama aldık. ve epey bir ilgi gördük. TED حصلنا على مليون مشاهدة في الشهر الاول و حصلنا على الكثير من الاهتمام له
    Çoğu insan burayı bir kuş sığınağı olarak görür ama biz robotumuzu aldık ve aşağı gönderdik. TED ويعتقد أغلب الناس بأن هذا نوع من ملاذ للطيور، لكننا أخذنا الروبوت الخاص بنا، وأرسلناه إلى الداخل.
    Bu kızlardan 50'sini aldık ve kendileriyle çalıştık. TED وقد أخذنا 50 من هؤلاء الفتيات وعملنا معهم.
    El yazmasını aldık ve onu floresan röntgen ile görüntülemeye karar verdik. TED قد أخذنا المخطوط، وقرّرنا أن نصوّره بالأشعة السينية الفلوريّة.
    Bu yoldan bir sürü örnekler aldık ve laboratuvarda test ettik. TED و قد أخذنا مجموعة من العينات من هذا الطريق و أخضعناها للاختبار في المعمل
    Üzerinde rastgele harfler olan bir sayfa kağıt aldık ve insanlardan aynı harf çiftlerini bulmalarını istedik. TED أخذنا صفيحة من الورق مع أرقام عشوائية وطلبنا من الناس إيجاد أزواج من الأحرف المتماثلة جنباً إلى جنب
    Tüm bu etkileri, tüm bu şeyleri aldık ve kimsenin pek niyetlenmediği bir şekilde birleştirdik. TED لقد أخذنا كل هذه التأثيرات، وكل هذه الأمور، وغيّرناها معا بطريقة لا يقصدها أحد بالفعل.
    Multipl skleroz olan hastalar aldık ve basit bir soru sorduk: Kemik iliğinden alınan kök hücreler sinirlerini koruyabilir mi? TED لقد أخذنا مرضى مصابين بتصلب الأنسجة المتعدد وطرحنا سؤال بسيط: هل الخلايا الجذعية من نخاع العظام ستكون محمية من أعصابهم؟
    Başka bir grup, daha geniş bir Amerikalı grubu aldık ve soruyu cehalet örtüsü ile sorduk. TED لذلك أخذنا مجموعة كبيرة أخرى من الأمريكيين وسألناهم السؤال بحجاب الجهل.
    İngilizce bir hikâyeyi aldık ve Rusça'ya çevirdik. TED أخذنا القصة المكتوبة باللغة الإنجليزية وقمنا بترجمتها إلى اللغة الروسية.
    Bu bilgiyi aldık ve bundan bir matematiksel model oluşturduk. TED أخذنا هذه المعلومات وقمنا بعمل نموذج رياضي لنجسده منه.
    Komşularınızdan gürültü konusunda şikayet aldık. ve valeniz arabaları olması gerektiği gibi park etmemiş. Open Subtitles لقد تلقينا شكوى على الإزعاج من جيرانك، وخدمة إيقاف السيارات الخاصة بك ليس لديها تصريح صحيح،
    Yalnızca bir ihbar aldık ve uygun soruşturmayı yürüttük. Open Subtitles , لقد تلقينا تقرير . و سعيت وراء التحقيق ليكون حقيقا
    Ses kaydını sadece birkaç dakika önce aldık ve şimdi bir bölümünü yayınlayacağız. Open Subtitles تلقينا التسجيل الصوتي منذ بضع دقائق وسنشغل جزءاً منه الآن
    Grip aşısı aldık ve Nanopatch'e ekledik, Nanopatch'i deriye uyguladık ve bekledik. Bu canlı bir hayvandı. TED حصلنا على لقاح انفلونزا، وقمنا بوضعه على النانوباتش وقمنا بوضعها على الجلد، وانتظرنا.. وذلك على حيوان حي.
    Daha yeni Gordon ve Betty Moore Vakfı'ndan bu yıl içerisinde 130 yeni genom çözmek için ödenek aldık, ve bunu çevresel organizmlara bir yan proje olarak yapacağız. TED لقد حصلنا للتو على منحة من مؤسسة غوردون وبيتي موري لعمل تسلسلات ل 130 جينوم هذه السنة، كمشروع جانبي للكائنات البيئية.
    FBI dan yardım aldık ve Maggio ailesiyle ilgili olduğunu öğrendik. Open Subtitles حصلنا على رأس من مكتب التحقيقات الفدرالي بإنّه كان إرتبطت بعائلة ماجيو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more