Başka insanların işlerini ellerinden almalarına aldırmıyorum. | Open Subtitles | لا أمانع كونهم يأخذون العمل من أيدي أناس آخرين |
Sorun sen değilsin. Umrumda değil. Bilmelerine aldırmıyorum. | Open Subtitles | أنه ليس أنت، أنا لا أهتم أنا لا أمانع إذا علموا |
Sorun sen değilsin. Umrumda değil. Bilmelerine aldırmıyorum. | Open Subtitles | أنه ليس أنت، أنا لا أهتم أنا لا أمانع إذا علموا |
Vurulmaya aldırmıyorum, ama son Güven ajanını indirdiğimde bir kasımı yırttım. | Open Subtitles | تعلم , لا أمانع أن أتلقى طلقه لَكنِّي سَحبتُ نفسى عندما أَخذتُ أخر مشاركَ ثقةِ |
- Evet. Ben aldırmıyorum. Ama galiba karımın hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | انا لا يهمنى, ولكنى اخشى ان زوجتى قد لا يعجبها.. |
Ben kendini beğenmişin teki değilim, Octavia, ve eve bir tacir kızını getirmene de aldırmıyorum... ama orada duralım, tamam mı? | Open Subtitles | لست متكبرة يا أوكتفيا . ولا أمانع أن تجلبي إبنه التاجر إلى البيت دعنا نتوقف هنا , ممكن ؟ |
Ve haklı olmana kabullenmeme aldırmıyorum ki bu da garip. | Open Subtitles | وأنا لا أمانع في كونك محق, مما يجعله غريباً |
Artık böyle şeylere aldırmıyorum. | Open Subtitles | , لا أمانع من تناول هذه الأشياء بعد الآن |
Herkes düşünüyor. Ama aldırmıyorum. | Open Subtitles | الجميع يفعلون ذلك وأنا لا أمانع |
aldırmıyorum. İlaçlar bana etki etmez. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | لا أمانع, المخدرات لا تؤثر علي |
Ama aldırmıyorum. Çünkü aynı zamanda bana çok iyi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكني لا أمانع لأنكم لطفاء جدا معي |
Uçmaya aldırmıyorum ama senin yaptığın intihar. | Open Subtitles | لا أمانع الطيران ولكن ما تفعله انتحار |
Kaba bir yanı var evet. aldırmıyorum. | Open Subtitles | لديه فعلاً طريقة سوقية لكنني لا أمانع |
Çünkü, dışarıda kendi çapında bir itibarın olduğunu söylemelerine aldırmıyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أمانع قائلا : لديك سمعة... لكونك خارجا هناك لنفسك. |
Ama sana bakarken buna aldırmıyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أمانع أن تراه انت الان |
Acıya alışkınım. aldırmıyorum. | Open Subtitles | أنا معتادة على الألم لا أمانع |
Hastalığımın beni öldürmesine aldırmıyorum. | Open Subtitles | لا أمانع بأن مرضي يقتلني الآن |
Açıkçası ben pek aldırmıyorum. | Open Subtitles | -أنا لا أمانع وجودهم في الواقع |
Öte yandan, Çinli ve son 20 yıldır Çin'de yaşayan biri olarak, Amerikan zihniyetini anladığım halde hâlâ, "Buna aldırmıyorum ve daha iyiyim, alışveriş merkezine girerken kendimi daha güvende hissediyorum çünkü herkes tarandı," diyecek kadar Çinli olduğumu düşünüyorum, oysa bireysel özgürlüğü bunun gibi bir pandemi içinde soyut bir kavram olarak düşünüyorum. | TED | من الناحية الأخرى، كصينية وعشت في الصين للـ 20 سنة الماضية، رغم فهمي للعقلية الأمريكية، ما زلت صينية بالقدر الكاف لأفكر: "لا أمانع ذلك، وأنا أفضل وأشعر بالأمان لدخول مركز التسوق لأنه تم عمل مسح لكل شخص،" بينما، أعتقد أن حرية الفرد كمفهوم تجريدي في جائحة كهذه لا معنى له. |
Buna aldırmıyorum. Yalnız olmaya alışkınım. | Open Subtitles | لا يهمنى ذلك, لقد اعتدت على الوحدة |
Kim olduğun ya da ne olduğuna aldırmıyorum... ama hain olmadığını ve bu insanları bana karşı ayaklandırmayacağını kendi dudaklarından işitmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا يهمنى من أنت أو ماذا تكون ... لكن لكن أريد أن أسمع منك أنت شخصيا أنك لست خائنا |