"aletlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأجهزة
        
    • أدوات
        
    • أدواتك
        
    • الأدوات
        
    • معداتنا
        
    Daha önce aletlerin hastalıkları tedavi ederkenki çarpıcı değişimlerinden bahsettim. TED تحدثت من قبل عن استخدام الأجهزة الذي من شأنه أن يغير الطريقة التي نعالج بها المرض بشكل كبير
    Bu sene, inşallah, bu aletlerin her birinin prototipini yapacağız. TED إذن نحن نأمل هذا العام أن نُخرج نماذج أولية لتلك الأجهزة.
    Bu adamların öldürüldüğü aletlerin benzerleriyle. Open Subtitles باستخدام أدوات مشابهة لتلك التي قتل ها هؤلاء الرجال.
    Bazen gagalarının altındaki keskin aletlerin kaydığını ve birbirilerini doğradıklarını hayal ediyorum. Open Subtitles في الواقع بعض الاحيان ... أحلم بخدعة الانزلاق تحت أدوات قطع التنظيف وأزحلقهم واحد تلو الآخر
    Amelyat aletlerin toplamak için bir arama iznim var. Open Subtitles لدي هنا مذكرة تفتيش لكي أجمع أدواتك الجراحية
    Sandalye ve ayaklıklarla doldurmalı ve aletlerin üstündeki mikropları temizleyen makineden alman lazım. Open Subtitles ملء مع الكراسي والدلاء القدم والحصول على الجهاز الذي يقتل الجراثيم على الأدوات.
    Şey, en azından aletlerin çalıştığını anlamış olduk. Open Subtitles حسنا, على الأقل نحن نعرف معداتنا وظيفة.
    Bu aletlerin hepsi sadece tv reytinglerini ölçmeye yarıyor. Open Subtitles كل هذه الأجهزة هي لقياس معدلات مشاهدة التلفاز
    Çevredeki elektronik aletlerin zarar görmesinin sebebi de bu. Open Subtitles هذا ما عطّل جميع الأجهزة الألكترونيّة في هذا الموقع
    Eski tarz olmalarının iyi yanı bu aletlerin Elektromanyetik darbe ve elektronik parazitten etkilenmiyorlar. Open Subtitles الخبر الجيد في إستخدام الأجهزة الكلاسيكية هو أن هذه الأجهزة منيعة للنبضات الكهرومغاطيسية والتشويش الإلكتروني.
    Bütün bu aletlerin endüstriyel bir kontrol mekanizmasının içerisine bağlı olduğu ve bunun da özel bir tanım etiket numarası olduğunu bu da aletin yapımı ve modelini temsil ettiğini söyledi. Open Subtitles وقال شيئاً عن الأجهزة التي توجد داخل أنظمة التحكم الصناعي والتي يحمل كلاً منها رقماً فريداً يُحدد جهة صنع وطراز الجهاز
    Tuvaletteydim ve... ve geldiğimde aletlerin çıldırdığını gördüm. Open Subtitles لقد كنت في الحمام - وتعطلت الأجهزة التي بالعلية عند المخبول
    Elektrikli aletlerin hepsi bozulmuş. Open Subtitles لا بد أن الأجهزة مُعطلة كُليا
    Yaptıklarımızın ve Joy'un aldığı ilginç aletlerin bir işe yaramayacağını biliyordum. Open Subtitles أعلم أنه مهما فعلنا و مهما اشترت (جوي) من أدوات غريبة
    1991'den kalma başka aletlerin var mı? Open Subtitles هل تحصلت علي أدوات اكثر من 1991 ؟
    Mutfakta değişik çeşitlerde aletlerin olduğunu fark ettim. Open Subtitles في المطبخ لاحظت أدوات مختلفة
    Gerekli aletlerin olduğu bir yer biliyorum. Open Subtitles أعرف مكاناً نجد فيه أدوات
    Uzman benim, bana güven, tamam mı? -tamam. -işte oyma aletlerin. Open Subtitles ها هي أدوات القشط.
    Sadece burada o küçük aletlerin olmadan ne kadar dayanabilirsin diye düşünüyordum. Open Subtitles أتسائل كم من الوقت ستنجو هنا بدون أدواتك الصغيرة؟
    Kendi aletlerin var mı peki? Open Subtitles هل حصلت على أدواتك الخاصة؟
    Elimizde mikrobiyomumuzu düzeltecek ve tazeleyecek aletlerin olacağı ve aynı zamanda maymunların ve bizim daha mutlu ve sağlıklı yaşayabileceğimiz bir geleceği dört gözle bekliyorum. TED أنا أتطلع إلى مستقبل حيث نستخدم الأدوات التي نحتاج لاستعادة وتجديد نبائتنا الميكروبية، وفي ذلك العالم، تعيش القردة حياة أسعد وصحية أكثر، وبالطبع نحن كذلك.
    Şey, en azından aletlerin çalıştığını anlamış olduk. Open Subtitles على الأقل، نحن نعرف أن معداتنا تعمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more