| Siyah alevli mum onları yalnızca bu gece için geri getirmiş. | Open Subtitles | شمعة اللهب الأسود أعادتهم فقط لليلة واحدة |
| Fakat, siyah alevli mumu kim yaktı. | Open Subtitles | لكن من الذى أوقد شمعة اللهب الأسود؟ |
| Bir zamanlar güzel bir şapkası muhteşem alevli kaşları olan herkes tarafından sevilen küçük bir kız varmış. | Open Subtitles | كان يا مكان، كانت هناك فتاة ذات رداء احمر ظريف و حواجب مشتعلة بالنار |
| Bu sene ilkbahar müzikali alevli tutkular ve tabancalar hakkında. | Open Subtitles | مسرحية الربيع الموسيقية لهذا العام هي قصة مشاعر مشتعلة ومسدسات نارية |
| Ateş Kralı seli engelledi. Bize katıl, büyük ve soylu alevli! | Open Subtitles | ملك النار قهر الفيضان إنضم إلينا أيها الملك النبيل المشتعل |
| Çok fazla alevli değil. Kuyruk güzel görünüyor. | Open Subtitles | لا المشتعلة أكثر من اللازم الذيل يبدو جيد |
| Peki ya sana alevli Kılıc'ın Azrael'in Bıcagı oldugunu söyleseydim? | Open Subtitles | في إلقاء نظرة خاطفة على الرأس المُخطط لها ماذا لو أخبرتك أن ذلك السيف المُشتعل |
| alevli silahımın tadına bak! | Open Subtitles | كُل المسدس الملتهب |
| Kötü adamların işi bitti ama devasa alevli kaya ne olacak? | Open Subtitles | لذا هزم الأشرار , لكن ماذا عن الصخرة العملاقة الملتهبة ؟ |
| Abim bir bakire; ve siyah alevli mumu yaktı. | Open Subtitles | إن أخى أعذر وقد أوقد شمعة اللهب الاسود |
| Siyah alevli mum. | Open Subtitles | هذه شمعة اللهب الأسود |
| Siyah alevli mum mu? | Open Subtitles | شمعة اللهب الأسود |
| Ve Kızılderililer, dansçı kızların elbiselerini yırtan... alevli oklar fırlatıyordu. | Open Subtitles | و أيضا هنود حقيقيون يطلقون سهام مشتعلة كانوا يخلعون بها ملابس فتيات الاستعراض |
| Geldiğin yerde, alevli kafatası olan bir adam hakkında şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت إشاعات في المنطقة التي تعيش فيها عن رجل لديه جمجمة مشتعلة |
| Güneş tutulmasına karşı alevli at süren bir adam vardı ve bir ses... | Open Subtitles | و رجل على فرس مشتعلة. يتجه نحو كسوف الشمس. وصوّت قال... |
| Ateş Kralı seli engelledi. Bize katıl, büyük ve soylu alevli! | Open Subtitles | ملك النار قهر الفيضان انضم إلينا أيها الملك النبيل المشتعل |
| Ta ki, şeytan ona acıyıp da kendisini alevli atına alıp cehennemin en karanlık çukurlarına götürene dek. | Open Subtitles | حتى يُشفق الشيطان ذاته على حالها ويضعها على فرسه المشتعل ويحملها بعيدا إلى أحلك أعماق الجحيم |
| Korkarım alevli tatlı tuzağına düştük. | Open Subtitles | لا، أخشى أن حيلة الطبق المشتعل انطلت علينا من جديد |
| Baksana Sauron, senin şu alevli gözünün zaman ve mekânda ileriyi görmek gibi eşsiz bir becerisi yok muydu? | Open Subtitles | مهلا، سورون، لا العين المشتعلة لديها قدرة فريدة من نوعها على الأقران من خلال الزمان والمكان؟ |
| Sonra Hayalet Sürücü alevli zinciri ile onu başka bir boyuta sürükledi. | Open Subtitles | تحت مكعب الطاقة الكمية بعدها قام (الشبح الدراج) بسحبه إلى بعد آخر بواسطة سلسلته المشتعلة بنار الجحيم |
| Bunun gercekten alevli Kılıc oldugunu mu düsünüyorsun? | Open Subtitles | وهل تعتقدين أن هذا هو السيف المُشتعل حقاً ؟ |
| alevli Ölüm Havuzu! | Open Subtitles | الحزض الملتهب للموت! |
| Siz de kendinize alevli Sürtükler diyorsunuz. | Open Subtitles | أوه، وأنتم تدعون أنفسكم القواطع الملتهبة |