Alfred'in yaraları iyileşecek, ama o ve Tristan birbirlerinden uzaklaşıyor. | Open Subtitles | . الفريد سيتعافى من جرحه . هو وتريستان لديهم وجهات نظر مختلفة |
Alfred'in yaraları iyileşecek, ama o ve Tristan birbirlerinden uzaklaşıyor. | Open Subtitles | . الفريد سيتعافى من جرحه . هو وتريستان لديهم وجهات نظر مختلفة |
Yemek pek umrumuzda değil, aslında. Lord Alfred'in bir mektubu var, sana yazmış. Ne güzel, değil mi Oscar. | Open Subtitles | انه ليس سؤال عن وجبه عشاء لدي رسالتك الموجهة الى اللورد الفريد |
Bu, Alfred'in bir bebek bakıcısına ihtiyaç duymadan serbestçe sevişebilmek için ürettiği bir fikirdi. | Open Subtitles | كانت فكرة الفريد طريقة ليتضاجعوا بحرية بدون ان تنفق على جلسية اطفال |
Kendisi kutsal şehre daha önce gitti ve Prens Alfred'in rehberi olmayı istiyor. | Open Subtitles | والذي زار بنفسه المدينة المقدسة والذي يرغب بان يكون مرشد للامير الفريد |
Alfred'in, o kahrolası O'Banion kardeşlerle iş yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | الفريد عقد شراكة . مع الأخوة المتحدون |
Alfred'in, o kahrolası O'Banion kardeşlerle iş yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | الفريد عقد شراكة . مع الأخوة المتحدون |
Alfred'in doğumundaki olayları hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا على علم بظروف ولادة الفريد |
Bence Alfred'in aramızdan ayrılması kötü olur. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المؤسف أن (الفريد) مضطر للمغادرة. |
Alfred'in asıl planının bir parçası değildin haksız mıyım? | Open Subtitles | أنت لم تكن جزءاً من خطّة (الفريد) الكُبرى , أليس كذلك ؟ |
Yemekte Alfred'in gideceğini öğrendik. | Open Subtitles | علمنا خلال العشاء أن (الفريد سيرحل). |
Alfred'in piç oğlusun sen. | Open Subtitles | أنت ابن (الفريد) اللقيط |
Alfred'in piç oğlusun sen. | Open Subtitles | أنت ابن (الفريد) اللقيط |