Ayağını yere bastığı an, ayak topuğuna neden bir baskı algılayıcısı koymuyoruz diye düşündüm. | TED | في اللحظة التي وضع فيها قدمه على الأرض، فكرت، لماذا لا أضع مستشعر ضغط على كعب رجله؟ |
Hareket algılayıcısı kapının önündeki hiçbir şeye ateş etmemek üzere ayarlandı, fakat kapının öbür tarafında hareket eden herhangi bir şeyi indirir. | Open Subtitles | مستشعر الحركة مُعاير حتى لا يطلق النار على أيّ شيء أمام الباب... لكنّه سيقضي على أيّ شيء يتحرك على الجانب الآخر منه. |
Yataktan çıkıp yere adım atar atmaz, baskı algılayıcısı vücut ağırlığından gelen baskıda bir artış belirleyecekti sonra da kablosuz bir şekilde bakıcının telefonuna sesli bir uyarı gönderecekti. | TED | بمجرد أن يخرج من الفراش ويخطو على الأرض، مستشعر الضغط سيستشعر زيادة الضغط الناتج عن وزن الجسم ثم يرسل لاسلكيًا لهاتف مقدم الرعاية إنذار صوتي. |
Biliyordum. Taşıyıcı algılayıcısı harekete geçirilmemiş. | Open Subtitles | كنت أعلم، مستشعر الناقل لم يكن منشط |