Bak, Mona beni Ali'nin babasıyla olan o günü hatırlamaya zorladı. | Open Subtitles | أنظري، مونا ذكرتني بذالك اليوم مع والد آليسون |
Sadece Ali'den ne kadar farklı olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | 41,670 أفكر فقط أنك كم أنت مختلف عن أليسون أقصد,السبب أنك لاتريدني أن أراهم |
Belki de Ali Baba'nın saklandığı yeri sana söylemem içindir. | Open Subtitles | إلا حيلة منك لأقول لك المخبئ السري لعلي بابا |
Bu "A", sadece Ali'nin bildiği şeyleri nasıl biliyor? | Open Subtitles | اقصد، من يقوم بفعل هذه الحركات يعلم اشياء لا تعلم بها الا اليسون |
Muhammed Ali'yi verdi. | Open Subtitles | "لـ "كاشيوس إكس |
A ve B ekipleri konumunu korusun. Ali'yi bulduk. - Ölmüş Jack. | Open Subtitles | لقد حصلنا على علي الى كل الفرق |
- Ali'ye delice tutulan. - Sana bunu mu söyledi? | Open Subtitles | التي تكن إعجابا كبيرا لآلي هل أخبرتك بذلك ؟ |
Onu durdurmayın. Bırakın Ali Baba'ya gitsin. | Open Subtitles | لا داعي لإيقافه أسمح له بالذهاب إلى علي بابا |
İki yıldır Ali'nin yaşadığını açıkça kaçırılmadığını kanıtlıyor çünkü. | Open Subtitles | 'لانه يثبت أن آلي كانت عى قيد الحياة وقررت أن تكون مخطوفة طيلة السنتين |
Rıza'nın seyahat tarihlerini Seyit Ali'ninkilerle karşılaştırıp terörist bağlantısı var mı diye bakacağız. | Open Subtitles | سنقارن تواريخ سفره بسيد على ونرى ان امكننا ان نجد صلة بالارهابيين |
Bana onun bunu uydurduğunu mu söyleyeceksin... Ali'nin hamile olduğunu. | Open Subtitles | هل ستخبرينني أنها ألفت ذلك بأن آليسون حامل ؟ |
Alison'ın sana ulaşmaya çalıştığına inanmak istiyorsun ama Ali değil. | Open Subtitles | انظري انا اعرف انك تريدين ان تصدقي انها آليسون تتصل بك |
Bethany sarışındı, ve aynı Ali gibi giyinmişti. | Open Subtitles | بيثاني شعرها اشقر، وكانت ترتدي مثل آليسون |
Ali'ye silah doğrultulduğunu sen biliyor muydun? - Ne? | Open Subtitles | هل تعلمين بأن أحد الأشخاص قام بتوجيه المسدس نحو أليسون ؟ |
Lütfen Ali'nin odasına ilerleyin ve gelişi için hazırlanın. | Open Subtitles | رجاءا اذهبوا الى غرفة أليسون ، و تهيأو الى الاستقبال |
Lütfen Ali'nin odasına ilerleyin ve gelişi için hazırlanın. | Open Subtitles | رجاءا اذهبوا الى غرفة أليسون ، و تهيأو الى الاستقبال |
İyi saklanmış. Ali için çok önemli olduğu bariz. | Open Subtitles | كان هذا مخفى بشكل ذو اهمية لابد انه مهم بالنسبة لعلي |
Başka çaren yok. Ali'yi bu yüzden öldürdüm, benimle anlaşasın diye. | Open Subtitles | ليس لديك خيار ، هذا سبب مقتلى لعلي ، هل سنتفق الان |
Tabii hafta sonlarını yalnız başına büyük boy cipsle ve televizyon karşında geçirmek istemiyorsan. Ali, kes artık! | Open Subtitles | الا ان كنتي تريدين قضاء ايام نهاية الاسبوع وحيدة اليسون توقفي |
Ali'nin kayıp cesedi, onunla beraber gömdüğümüz şeyler. | Open Subtitles | جثة اليسون المفقودة و الأشياء التي دفنت معها |
Muhammed Ali'yi verdi. | Open Subtitles | "لـ "كاشيوس إكس |
Bizimle kalıyor. Ali'nin son teşhisini yapmalı. | Open Subtitles | ستبقى معنا للتعريف النهائى على علي |
Elliott Mary'le çalışıyorsa, sana yaptığını Ali'ye yapması, an meselesi. | Open Subtitles | اذا كان إليوت يعمل مع ماري, إنها مسألة وقت فحسب قبل أن يفعل لآلي ما فعله لكِ. |
Foreman, herkes gibi Ali'nin dans etmesini bekliyordu ve Ali iplere yaslanıp kendini beklemeye aldı. | Open Subtitles | 'فورمان ، مثل كل شخص ، وكان يفترض أن علي والرقص ، 'وحتى الآن قد ارتفع إلى علي الحبال ودخل ، وحبل واحد في المخدر. |
Ali'nin değişmediğini gör diye Mona'ya yardım ettim. | Open Subtitles | أنا فقط ساعدت مونا لانِ اريد منك رؤيت أن آلي لم تتغير |
Rıza'nın seyahat tarihlerini Seyit Ali'ninkilerle karşılaştırıp terörist bağlantısı var mı diye bakacağız. | Open Subtitles | سنقارن تواريخ سفره بسيد على ونرى ان امكننا ان نجد صلة بالارهابيين |