Onun babası alkolik bir dayakçı. Kafasında sorular olması normal. | Open Subtitles | الأب مدمن كحول ويضرب زوجته أعني انه لا حاجه لسؤاله |
Sonraları beni uyurken videoya kaydeden alkolik bir ibne olduğu ortaya çıktı ve sahte evliliğimiz boyunca beni kandırdı. | Open Subtitles | تبين لي انه مدمن كحول ، وكان يصورني عند النوم وأيضـا كان زير نسـاء ويخونني |
Bir alkolik, bir işkolik şerefine kadeh kaldırıyor. | Open Subtitles | نخب, من أجل التحول من مدمن كحول إلى شخص مخلص لعمله |
alkolik bir köpeğim vardı. | Open Subtitles | كان لديّ كلبٌ ، تعرف وكان مدمناً على الكحول |
Ben de alkolik bir su aygırı yarattım. | Open Subtitles | و أنا صنعتُ "سيّد قشطة" مدمناً على الكحول! [فرسالنهر] |
Bugün beni alkolik bir baba olarak ele alabilirsiniz. | Open Subtitles | - اليوم, سوف تعتبرونني أباً مدمناً على الكحول. |
alkolik bir bale öğretmeni tanımıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت فتاةً كانت معلمة باليه مدمنة على الكحول |
Neden bizimde diğer tüm aileler gibi alkolik bir teyzemiz olamıyor? | Open Subtitles | - لماذا ليس لدينا عمة مدمنة على الكحول كأي عائلةٍ أخرى؟ |
Kadın delisi alkolik bir manyak olmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | وكيف أعرف حقّا أنك لست معاشر نساء مدمن كحول و مجنون؟ |
Bana tamamen çökmüş alkolik bir uyuşturucu bağımlısı olduğumu söylemesi için mi? | Open Subtitles | ، لماذا؟ ، لكي يخبرني بأنني مدمن كحول و مخدرات و كل شيء محطم؟ |
alkolik bir kocayı yeterince çektim. | Open Subtitles | كان زوجي مدمن كحول لمدة تكفي |
Kevin Carroll'un geçmişi uç noktada yoksunluk koşullarıyla dolu: alkolik bir anne, baba ortalarda yok, Philadelpia'nın yoksul mahallerinde yaşıyorlar; siyahi, küçük erkek kardeşine bakması gerekiyor... | TED | كيفين كارول عاش ظروفا صعبة للغاية: أم مدمنة على الكحول, أب غايب, في داخل مدينة فيلاديلفيا, أسود, ملزم برعاية أخيه الأصغر. |
Dinle, ben de alkolik bir anneyle büyüdüm. | Open Subtitles | اسمع ، لقد نشأت مع أم مدمنة على الكحول |